tahminlerime göre, bu olayı başlatan şey öncelikle zeytinyağlı sarmaya "yalancı dolma" adını takmak olmuştur. bilindiği gibi zeytinyağlı sarma, etli sarma gibi ince ve uzun değil, kısa ve kalın kalın sarılır. iç malzemesi bol bol koyulur. görüntü açısından da bildiğimiz patlıcan dolmasını andırır. bu yüzden zeytinyağlı sarmaya " yalancı dolma" demek normal kabul edilebilir. ne var ki asıl olay sonra patlak vermiştir. zamanla bu zeytinyağlı sarmaları bağırlarına basıp ona olduğu gibi "dolma" demeye başlamışlardır bu insanlar. nedense sonra etli sarmalar da dolma olmuştur. bunlara göre, içine bir şekilde pirinç saklanabilen herşey dolmadır. sarma diye birşey kalmamıştır bunların sayesinde. yahu akıl mantık yok mu sende, pirincin yaprak içine dolması mümkün mü? o zaman pastanın içine yumurta kırıyorlar diye ona da git omlet de! olacak iş midir bu? değildir. hem o kadar zahmet, beceri, işçilik kavramlarını bünyesinde barındıran güzelim "sarma" yı sen git dolma yap. böylelerine pişirince bir tek sarma vermeyeceksin aslında.*