her sezon başında ya da yarı sezonda tüm tv kanallarında dönen transfer muhabbetlerine taş koyan haberdir bu.
şimdi; bir türkiye'li türk olarak izlediğimde gerçekten üzülmeme sebep olan durum. şöyle diyor tv deki spiker abimiz: "zarttı, zurttu isimli futbolcu ile ön görüşme yapan hebele hubele isimli köklü kulübümüz ilk görüşmenin olumlu geçtiğini fakat zarttı, zurttu isimli futbolcunun eşinin türkiye ile ilgili kötü düşünceleri olduğunu ve hiçbir şekilde ikna edilemediğini söylediler."
'ulan neymişiz be' diyorum ekran karşısında içim içimi kemirirken. 'tamam, tam bir sosyal devlet değiliz. işsizlik sorunumuz var. hala binlerce ön yargımız var. fakat, hiçbir futbolcu eşine tecavüz edilmedi ki bu ülkede. ha, tamam kendini bilmez taraftar grupları, taraftar yok mu? sürüsüne bereket.'
fakat işin en boktan tarafı şu: o kılıbık futbolcu da elinin tersiyle ağzına çakmıyor eşinin. **
uyarmıyor eşini. bir çuval parayı çöpe atıyor alimallah.
işin bu tarafında da yani türkiye'de de daha garip bir tartışma oluyor o arada tv kanallarında.
"ben bile çıkar hebele hübeleden iyi top oynarım alimallah."
"sen beni gördün mü abi geçen hafta halı sahada?"
biribiri ile tartışadursun ülkemin yorumcuları, zarttı, zurttu ülkesindeki bir ailede de tartışma yapılmaktadır.
"çok iyi bir ülkedir türkiye. bak broşürlere. bak."
"ya, hayatım anlamıyor musun? daha dündü bir gazeteciyi sokak ortasında öldürdüler. daha dün idi birbirlerine girdiler."
