Bir kaç denemenin ardından başarısızlığı farkederseniz aşkta ve avuclarınız yere, yüzünüz geceye bakıyorsa böyle bir dünyaya yani hayal dünyasına yükselmeyi isteyebiliyorsunuz. en beğendiğiniz yada gördüklerinizden tamamen farklı bir karakter oluşturup onunla konuşmaya başlıyorsunuz. ona yükleğiniz şeyler oluyor zamanla ve bu yüzden daha net şekillenmeye başlıyor. saçlar, çene ve bir meltemle havalanan bembeyaz kıyafeti ki ardında ki gölgeleri bile farkedemiyorsunuz.
kim bilir biraz şanslıysanız rüyanızda ziyaretinize bile gelebiliyor. ardından bir kaç yıl, belki bir kaç kötü sonla yada yarım kalan ilişkilerle unutulmaya başlıyor, aklınızdaki sizi asla mutsuz etmeyen hayali sevgili. peki ya tesadüflere inanmaya başlarsanız hayatızın sizi yıpratmaya başladığını düşündüğünüz, artık daha bir olgun olduğunuzu hissettiğniz bir anda biri çıkıp gelirse.
böyle bir hikayeyi nereden anlatmaya başlamalı ki, neyi referans alıp budur hikayenin başı diyip, sonu belli olmayan yinede bir parça huzur ve merak uyandıran hikayeyi sözcüklere dökmek. onu farkettiğiniz ilk gün müdür yada onu size getiren bir önce ki günleriniz midir. haksızlık etmek için konuşulan günlere, bu uğraşa girmeden bir yol olsa keşke. oysa ilk sohbetlerde bir hikayenin başlangıcına imza attğımızı bilsek daha farklı olurduk. çünkü birer kahraman olmanın verdiği haz bir yana, sadece bizim bileceğimiz bir öyküdür.
Sohbetler devam ettikçe bazı düşüncelerin unutulması en iyi örnektir bence, neden başladığınızı neden devam etmemeniz gerektğini mesela. cunku sız onu hayalı sevgılınıze betzetmıs oysa sız onun için sadece hayatına giren yabancı, gülümsemesine neden olan birisinizdir. siz kabul etmesenizde birgün ansızın gidecek ve gururdan da vazgecmek ıstemedıgınızden gelecek herhangı bır kıvılcımı alevlendırmeyeceksınızıdır. sızın ıcın onun hayali sevgili olarak kalması belkide en iyi seçimdir.