20-35 yaşlarında bir bayanın, benden yer istemesi.
sanki hamile, yaşlı, engelli ya da kıyamayacağım bir tanıdığım. hayatta kalkıp yer vermem.
ama o ısrarlı gözlerle benden yer ister, sanki mecburmuşum gibi...
oysa ona "sırf bayan olduğu için" yer verecek 25-35 yaşları arasında erkekler var.
yer verirler, önce bir olmazlanır kızımız ve erkek gayet yavşak bir centilmen surat ifadesi ile ısrar eder (ki bu ısrar sadece 2 saniye sürer), ve kız oturur. asıl mesele de ondan sonra başlar ya;
erkek, yer vermiş olmanın gururunu yaşar, başı dik ve göğsü şişkin bir biçimde ayakta kalmaya çalışsa da, mecburen tutunmak zorunda kalır bir yere. sadece 2-3 dakika sürer o kahramanlık hissi; sanki yıkılan binanın altından lois lane'i kurtarmış superman gibi.
insanlık vazifesini yerine getirmiş hisseden bu erkek, toplumun alkışlarını kulaklarında duyar gibi;
"bravooooo, helal olsun sana"
o erkek, bu kahramanlığının karşılığında, bir öpücük beklerken kızdan; supermanin kucağındaki lois lane gibi;
kız içinden bana ters ters bakmakta; "sana mı kaldım ben, elimi sallasam, elli boş koltuk, hıh." der gibi.
ikisine de acıyorum;
biri kahraman olmaya çalışarak zihinsel masturbasyon yapan er kişi;
diğeri ise tek taraflı saygı bekleyen, saygı nedir bilmez dişi kişi.
işte toplu taşıma aracında bir saygısızlık örneği;
kendine saygısı olmayan bir erkek ve bana saygısı olmayan bayan;
ancak nedense, saygısız olan ben oluyorum, sanki 30 yaşında genç bayana yer vermek mecbur gibi.