telefonda konuşurken, "bir altı ay daha gelemiyorum o tarafa" dediğiniz anda boğazınıza çöreklenen bir yumrudur. bu sözden sonra geçen beş saniyelik durgunluk sırasında annenin yağmurlanmış gözlerini derinden gelen bir iç burkulmasıyla hayal etmektir. sırf o gözlerdeki bulutlar gitsin diye ne olursa olsun gitmek istemek ama okyanusları nasıl aşacağını bilemeyip, fotoğraf albümlerinin siyah beyaz iki boyutluluğun da çocuk olmaktır, kaybolmaktır.