gerçek kimliğimi tanıyanlara rağmen söylüyorum; bugün hepimiz ve hepiniz fahişeyiz ve fahişesiniz.
merak edilecek bir şey yok. kadın olmanız yeterli. 3-5-10 -her neyse- kişiyle yatmanız, birilerine "sakso çekmeniz", birilerinin "altına yatmanız", birilerini "sevmeniz" gerekmiyor. toplumun içinde var olmanız, gece 9dan sonra eve girmeniz yeterli fahişe olmak için.
girmiyorum kadınların birileriyle olan cinsel ilişkilerine - ki normal olması gerek biyolojik olarak, o kadar üniversite öğrencisiniz, "bilim" öğreniyorsunuz- ama yok... bi bok öğrenmiyorsunuz. şu kızın götü böyle, bu kızın atarı var diye diye mezun oluyorsunuz. sonra ne oluyor, iş yaşamı, toplumda statü. statünün amına koyiim, bir gün gelecek çoğunuz kız evlat sahibi olacaksınız. sonra düşünmeye başlayacaksınız, ben gençken bana bitakım kızlar "verdi" benim kızım da veriyor mu diye...
işte bu noktadan sonra, kızınız eve biraz geç gelse, fahişe misin sen diyeceksiniz. böyle öküz kalmaya devam edin evet aferin.
burda çıkacak 3-5 tane kız, benim babam hiç öyle şeyler demez bana, hiç karışmaz. "yarraama" karışmaz diyorum, daha da ötesi yok.
öyle çok duydum ki şu sözlükte ve sosyal yaşamda "erkek gibisin" lafını... şimdi anlıyorum neden olduğunu. buna zorlamışlar beni. erkek gibi olmazsam, erkek gibi küfretmez, kızların garip psikolojilerini yadırgamazsam toplumda bi "giderim" yok. buna rağmen gün geliyor, babanızdan o kadar yaşanmışlığın, o kadar tecrübenin, o kadar "yaş"ın ardından fahişe lafı işitiyorsunuz.
bu yüzden bizim ülkemizde devrimcilerin hepsi erkek gibi, bu yüzden feminizm diye erkek üzerinden kendi varlığını kurgulayan bitakım "salaklar" var, bu yüzden erkek gibi küfrediyorum ben arkadaşlarım benle cinsellik düşünmeden 2 muhabbet etsin diye, ve bu yüzden er geç fahişelik damgasını yer tüm kadınlar dışarda biraz güldü diye.
ahdım olsun, evleneni de, çocuk yapanı da, sevişeni de, 35ine kadar yaşayanı da....