don michael corleone

entry21 galeri
    1.
  1. en güzel ve dahi en kötü günlerimi birlikte geçirdiğim; doğduğunda kapkara bir şey olmasına rağmen sevmekten hiç vaz geçmediğim; bana ufak gelen kıyafetlerimi giydiğinde üzüldüğüm; derslerle pek arası olmadığı için okul hayatı boyunca kompozisyon ve türevleri olan ödevlerini yaptığım; öğlen güneşinin altında bıkmadan top oynadığım; evde çoraplarla yaptığımız topla tek vuruş oynadığımızda camı benim kırmama rağmen "ben küçüğüm ya eeebii, beni dövmez annem" deyip bana bana dayak attırmayan; yemek masasında hep sağ tarafıma düştüğü için ellerimiz çarpıştığında "olm sağ elinle ye şunu" dememe "sie, sen solla ye bakim yiyebilcenmi" diye cevap berip beni uyuz eden; gençlerbirliği spor klubünden içeri daha çok ufakken girdiğimiz günü dün gibi hatırladığım; benim okula ağırlık vermeme karşılık onun durmadan yükselişini gururla izlediğim; ankaragücü nde oynarken kaptanlık bandını taktığı ilk maçta hakemlerle seramonide benim dizlerim titrerken heyecandan, onun soğukkanlılığını hiç kaybetmediğini hatırladığım; onun her adam geçişinde sanki top süren benmişim gibi hızlandığım; maçını izlerken rakip takım taraftarlarının "kim lan bu 9 numara indirin, kırın ayağını şerefsizin" demesiyle onun için orada üç adamın üzerine atladığım; attığı golden sonra tribüne bana doğru koşarken gururla gülümsediğim; arkasına adam kaçırdığında dayanamayıp "napıyosun olm mal mısın laaaannnnn!!!" diye bağırmaktan kendimi alamadığım; frikik için topun başına geldiğinde stadtaki kimsenin bilmemesine rağmen, topu doksana takacağından öylesine emin olduğum; sağ ayağını sadece yürürken kullandığı için ağza alınmayacak hakaretler etmem üzerine, sadece sağ ayakla şut çekmesini ve topu dağlara taşlara göndermesini keyifle izlediğim; üniversite sınavına hazırlanırken ben, her gece ışıkta uyumak zorunda bıraktığım; üç kişinin arasından topa çıktığında gözüne gelen tekmeyle dağılmasında ağladığım; maçlardan sonra dizleri kan içindeyken, üstü başı çamur içindeyken otobüse kucağımda taşıdığım; transferinden kazanacağı parayı büyük bir zevkle yiyeceğim; üniversite sınavından aldığı rezil puna rağmen "lan ne okucam da senin gibi sürünecem, bi transferle paranın ebesini öperim be" demesiyle kendine olan müthiş özgüvenine hayran kaldığım; çalışmayıp sergen gibi göbek yapınca durmadan azarladığım; sevgisini içinde yaşayan yüzüne yansıtmayan yapısına rağmen ben üniversite için bursa ya giderken, arkamdan ağladığına adım gibi emin olduğum; çok koyu beşiktaşlı olmasına rağmen galatasaray şampiyon olduğunda galatasaray bayrağımı alıp benimle tura çıkan; beraber beşiktaş fener maçını izlerken birlikte kartal gol gol gol diye bağırdığım; aldığı bütün yeni kıyafetleri bir kolpaya getirip zimmetime geçirdiğim; kumbarada biriktirdiği parasına çok az bi para katarak ortak olup sonra bütün parasını ufak ufak yediğim; kızla buluşmaya giderken lazım olur diye hep biriktirdiği paraları gizlice cüzdanıma koyan; "olm çok sıkışığım lan gırtlağa kadar borca battım" dediğimde, "abi az bekle hafta sonu maç var" diyen, sonra o maçı benim için kazanıp aldığı primi yollayan; ilk rakısını benim yanımda içip kütük gibi sarhoş olan; korku nedir bilmez bir yapıya sahip olan; "bu benim kardeşim!" dediğimde gururlandığım; hayatta en çok sevdiğim üç insandan biri olan canım kardeşim; uludagsozluk yazarı..
    8 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük