-yeditepe üniversitesi deyince bilmeyen herkesin gözünün önüne ilk sarı renkli taksimsi servisler gelir. çok rahatsızdırlar, bacaklarınız biraz uzunsa dizleriniz çok acıyacaktır. şimdilerde çoğunluğu beyaz renkli, nispeten daha rahat ve serin olanları var. mümkünse onları tercih edin.
-okul içinde uzak bölgelere ulaşım benim ringu adını taktığım ring servislerle yapılır. 12:00-13:00 arası ve 16:00-17:00 arası ring beklemek yerine o dik yokuşu yürüyün daha az yorulursunuz. çünkü bırakın yer bulmayı, binmek imkansızdır. üstelik yeni ringler geldi bunlar istek vakfının mavi yeşil renklerini taşıyor; daha büyük ve daha kullanışsızlar. en son gördüğümde koltuklardaki ve tutamaklardaki naylonlar sökülmemişti.
-kampus içindeki köpeklerden korkmayın. zararsızdırlar. dövseniz bile ısırmazlar. kanımca okulun gerçek sahipleri bu köpeklerdir çünkü öyle çoğaldılar ki nesilleri takip edemez olduk.
-dışardaki köpeklerden de korkmayın, kampustekilerin kankalarıdır.
-ucuza karnınızı doyurmak istiyorsanız hemen karşıdaki bülbül gıdadan alışverişlerinizi yapabilirsiniz. ekmek arası çok güzel şeyler yapıyorlar vallahi.
-kampuste internet başında takılıp kalmayın, sözlüklerde entry kasmayın, bu okulun en büyük tuzağıdır. dışarı çıkın. kadıköye 35 taksime 60 dakikada ulaşırsınız.
-kampus yurdunda kalıyorsanız ders 10 dakka sonra diye yayılmayın. geç kalırsınız. hem biraz erken kalkıp kahvaltı, spor filan yapın canım bunlar sağlık için gerekli şeyler.
-herşeyi başkalarından beklemeyin. deneyin yanılın biraz da kendiniz öğrenin.