benim okuluma, imamın işine engel olan hadisedir. sabah olur saat çalar, zaten tüm gece boyunca yatakta muhabbet etmekten uyunamamıştır. alınan uyku üç saat civarıdır. gözünü açarsın karşında şapşal bir surat. ulan nasıl kalkıp gideyim ben okuluma? zar zor kalkarsın yataktan, ayaküstü bir şeyler atıştırır ve giyinmek için tekrar odaya girersin. kokumu mu alıyor bilmiyorum, ne kadar sessiz olsamda uyanıyor, açıyor kollarını buraya gel diyor. saate bakıyorum ve diyorum ki daha yarım saatim var on dakika daha yatsam bir şey olmaz. yine de giyinip yatıyorum ki gitmekten vazgeçmeyeyim. olmuyor işte o saatten sonra, o sıcaklığı, o teni hissettikten sonra kafamda binbir tane plan yapıp gitmiyorum okuluma. birde sıkı sıkı sarılıp ''hayatım kalkman lazım artık'' demez mi! iş işten geçer ve artık hiçbir kuvvet kaldıramaz beni oradan. günün ilerleyen saatlerinde ise sadece yemek yemek için çıkılır o yataktan. hayatta tadılması gerekenlerin en güzeli, hele ki aylarca beraber olup tek bir hareket bile göze batmayınca daha da keyifli oluyor ve hepimiz için zor olan bu hayatı yaşanılası hale getiriyor sevgiliyle yaşamak. ama yine de bizden size tavsiye; birbirinizi gerçekten hayatınızın bir parçası yapmaktansa odak noktası haline getirdiyseniz ve bunun yanında bir kariyer hedefliyorsanız bir yere gelene kadar böyle bir işe kalkışmayın. ben okulumdan, imam da işinden oldu bilginize.