Gün Sazak beyi tanıyalı hemen hemen on yıl olmuştur Kendisini ilk defa
geçirmiş olduğu trafik kazası dolayısıyla hastanede ziyaret ederek
geçmiş olsun temennisinde bulunmuştum. Oradaki görüşmemiz
dostluğumuzun başlangıcını teşkil etti ve ondan sonra devamlı beraber
olduk. Kendileri o sırada partimize yeni girmişlerdi. Millet
hizmetinde görev aldılar ve MHP'nin gelişmesinde üzerlerine düşen her
görevi canla haşla çalışmak suretiyle hiçbir fedakârlıktan geri
kalmayarak yaptılar. Gün Bey partimize girdikten sonra parti
çalışmalarında göze çarpar bir şekilde hızlanma ve gelişmeler
olmuştur. Kendileri hem çok mütevazı, iddiasız, hem de çok akıllı,
geniş gönüllü, faziletli ve cömert bir yaradılış sahihiydiler. Bu
vasıflarıyla hem gençlerin sevgisini hürmetini topladılar, hem de
yaşlıların itimadını kazandılar. Ve böylece genel başkanlıkla diğer
kademeler arasında daima ahenk sağlayan, uzlaşmayı temin eden ve
samimiyeti artıran bir ortam meydana getirdiler. Gün Bey partimizin
ihtiyacı olan her şeyin temininde hem pratik hulus sahihi, hem de
memleketin aydın kitlesini yakından tanıyan bir kişi olarak davamıza
çok güç katmış, kuvvet katmıştır. Hem yurt içindeki teşkilatlanmada
hem de yabancılarla olan münasebetlerde çok büyük yardımları ve
hizmetleri olmuştur. Avrupa'da beynelmilel komünizmin partimiz
aleyhinde açmış olduğu yalan, iftira kırkı dolu büyük kampanyalara
karsı Avrupa demokrasilerini uyarmak ve orada hareketimizin gerçek
hüviyetini tanıtmak için giriştiğimiz çalışmalarda da Gün Sazak Bey
çok yararlı hizmetler yapmıştır. Tanıştığı görüştüğü yabancılar
üzerinde gayet müspet ve güvenilen bir intiba uyandırmış ve yabancılar
tarafından da sevilen bir kişi olarak kabul edilmiş, birçok husus
kırda kendisine başvurulur olmuştur. Gün Bey özel münasebetlerinde de
arkadaşlığı aranan kişiydi. Her yönden samimi güvenilir bir
arkadaşlığı vardı. Kendisiyle her konu görüşülebilirdi. Sır saklama
vasfına sahip bir kişiliği vardı. Her konuda faydalı görüşler ortaya
koyardı. Bu bakımdan kendisiyle istişare etmeden hiçbir mesele
üzerinde kesin karara varmamayı usul haline getirmiştim. Kendileriyle
yaptığımız incelemeler, görüşmeler sonunda müştereken birçok
hususlarda karar verir ve onu uygulamaya koyardık. Arkadaşlarımız
arasında da samimiyeti, birliği ve ahenkli çalışmayı sağlamada çok
yapıcı ve olumlu tesirleri vardır, hizmetleri vardır.
Gün Sazak Bey, hakkında söylenecek daha pek çok sözler vardır. Kendisi
bir aile babasıydı. Evine, ocağına bağlı bir insandı. Vatanını seven,
milletini seven bir Türk çocuğuydu. Eskişehir'in Mihalıççık ilçesinin
Sazak köyünden eski bir Türk ailesine mensuptu. Aile, Oğuz geleneğini,
Türkmen geleneğini yaşatan köklü bir aileydi. Bu özelliklerinin
yanında Gün Bey insan sevgisiyle dolu bir insandı, insanları olumlu
tutumlarına göre değerlendirir ve her insana karşı iyilikle dolu
olarak davranış ortaya koyar, yardıma muhtaç olanlara hiç kimseye
duyurmadan gizlice ve cömertçe yardımlar yapardı. Yardım elini
yakınlarının, dostlarının, birçok muhtaçlarının üzerinden hiçbir zaman
çekmezdi. Hareketimizin de ihtiyaçlarını karşılamada elinden gelen her
fedakârlığı yapardı. Değerli vasıfları ve hizmetleri uzun uzun
anlatmakla bitirilemeyecek kadar çoktur. Gümrük ve Tekel Bakanlığı'nı
deruhte etliği kısa sürede namus, ciddiyet ve dirayet dolu
uygulamasıyla devlet adamlığı vasfını dost düşman herkese kabul
ettirdi. Kendisine Türkiye'nin düşmanlarının alçakça bir suikast
tertiplemeleri sebepsiz değildir. Çünkü Türkiye'yi yıkmak isteyenlere
karşı Gün Sazak Bey, çok kuvvetli kişiliği ile cesareti ile,
çalışmaları ile aşılmaz bir set gibiydi. Bu Türkiye'nin düşmanlarının
bunalmasına sebep olan bir durumdu. Bunun için kızıl komünist bölücü
vatan haini cinayet şebekelerinin taarruz hedefi seçilmiştir.
Aramızdan ayrılmasıyla bütün arkadaşları, bütün Ülkücü gençlik büyük
bir üzüntüye ve eleme gark olmuşlardır. Davamızın saflarında yeri
doldurulamayacak bir boşluk meydana gelmiştir. Acımız çok büyüktür,
fakat onun ruhunu üzmemek ve şadetmek için bütün bu acılarımıza,
üzüntülerimize rağmen onun uğrunda hayatını da feda etmekten
çekinmediği kutsal davası için yılmadan çalışmaya devam ediyoruz. Ne
kadar canavarca saldırılara uğrarsak uğrayalım, bu saldırılar bizi
hiçbir zaman yıldıramayacaktır yıldıramaz, aksine azmimizi daha çok
bilemiştir ve bileyecektir. Daha kararlı olarak, daha azimli olarak ve
gücümüz hızımız daha da artmış olarak Türk milletine hizmet yolundaki
faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Kutsal dava uğrunda şehit olmuş olanlara
ne mutlu.