köşedeki emektar çekyatta yayılmış, elindeki portakalı, simetrik ölçülerde kesmeye uğraşırken televizyondaki spikerin '' bu pozisyonu dikkatle izliyoruz '' emir cümlesi , sizi bir anda masaimara'da çalıların arasında bir hışırtı duyan ceylan moduna sokar. pür dikkat kesilirsiniz, nefes alışverişiniz hızlanır, gözler tv ye kitlenir, bir elde bıçak , kucakta portakal tabağı olduğu halde büyük beklentiler içine girersiniz. sahaya giren bir leoparın 9 numarayı kovalamasını ve tam yakalıyacakken havadan bir kartalın gelip dokuz numarayı formasından kavrayıp havaya kaldırmasını ve şeref trübününe bırakmasını ya da daha iyimser bir istekle , top ayağında olan oyuncunun 10 kişiyi çalımlayıp , kaleciyide geçip, çizgide durup diz çökerek yerdeki topu kafa ile içeri sokmasını ve akabinde nanik yaparak trübünlere koşmasını umarsınız. fakat hiç biri olmaz daha önce binlerce kez gördüğün bir ortaya , sıradan bir kafa vuruşu sonucu yapılmış bir gol için 30-35 saniye pause olursun. dikkatle izlediğin pozisyondan sonra eğer tatmin olmamışssan , spikere bu küfürü dikkatle dinle diyerek sağlam bir kalay basarsın. rahatlayıp portakalını soymaya devam edersin.