kesinlikle ama kesinlikle anti demokratik bir uygulamadır.
can dündar'ın bu konu hakkında bir yazısı var, sebep ve sonuçlarıyla iyi analiz edilmesi gereken bir konu bu. ve zannedildiğinden çok daha hassas. neden mi?
not : okurken, siyasi ideolojinizi veya oy vereceğiniz partiyi düşünmeyin, bunlara gerek yok.
not 2 : mhp'li değilim, tam tersine kendimi solcu olarak tanımlarım.
kötü rüya görünce nasıl kan ter içinde fırlarsak yastıktan; öyle uyanıyoruz her seferinde gaflet uykularımızdan
ayrıntıları hatırlamıyoruz; neyse geçti diye şükrediyoruz sadece
ama hatırlamadığımız ve ders çıkaramadığımız için, aynı kâbusu tekrar tekrar yaşıyoruz.
* * *
erdoğan, uygar dünyanın hiçbir yerinde olmayan, antidemokratik yüzde 10 seçim barajını savunuyor.
istikrar için diyor.
bu baraj yüzünden bdp seçime giremiyor. alenen hülle yaparak bağımsız adaylarla meclis kapısını zorluyor.
şimdi sırada mhp var. anketlerde yüzde 10 sınırının hemen üzerinde görünen mhp, ahlâk zabıtasının yerleştirdiği kasetlerle vuruluyor.
bel altı vuruşlar, partiyi baraj altı bırakabilir.
meclis kapısı, bdpden sonra mhpye de kapanabilir.
* * *
istikrar mı getirir bu, kaos mu?
eski kâbuslarımızdan iki örnekle hatırlatacağım:
türkiye, en adil temsil sistemini 1965 seçiminde uyguladı. bir oy bile ziyan olmasın diye milli bakiye sistemi getirildi. o sayede yüzde 3e yakın oy alan türkiye işçi partisi, meclise 15 milletvekili yollayabildi.
sosyalist sol, ilk kez parlamento çatısı altına girdi. mehmet ali aybar, sadun aren, behice boran, çetin altanlı kadro, meclise sesini duyurabildi.
aynı seçimde türkeşin ckmpsi de, yüzde 2,2 oyla 11 milletvekili çıkarabildi.
peki bu durum istikrara engel oldu mu?
hayır!
o seçimde, ap yüzde 52 oyla tek başına iktidar oldu.
* * *
ama henüz 3 yaşındaki tip, öyle etkili muhalefet yaptı ki, iktidar bunu hazmedemedi.
önce mecliste çetin altana saldırı, dokunulmazlığının kaldırılması gibi yollar denendi. yetmeyince seçim kanunu değiştirilip meşhur baraj getirildi. 1969 seçiminde engelli seçim sistemi ile tiin önü kesildi. muhalefet meclisten kovuldu.
sonuç ne oldu?
parlamentarizm hatadır diyenler kazandı.
60ların sonunda mecliste temsil şansı bulamayan sol muhalefet, sokağa döküldü.
kürsü susturulunca silahlar konuştu.
1971de 12 mart geldi; tip kapatıldı, liderleri hapsedildi.
70leri biliyorsunuz.
* * *
aradan 20 yıl geçti.
solculardan sonra sıra kürtlere geldi.
hep, erdal inönünün shpsiyle yaptığı seçim ittifakı sayesinde meclise girdi.
ilk gün, leyla zananın bugün mazide kaldı dediği kürtçe yemin krizi nedeniyle ittifak çatladı. hepin kapatılmasına giden süreç başladı. yerine kurulan depin milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. hapsedildiler. dep de kapatıldı. meclis kapısının kapanması, dağ yolunu savunanlara itibar kazandırdı.
90ları biliyorsunuz.
* * *
aradan 20 yıl daha geçti. geldik bugüne
başbakan, yüzde 10 barajını savunuyor.
bdp, seçime girmemeyi tartışıyor.
mhp, bel altı kasetlerle baraj altına itiliyor.
şahinler ellerini ovuşturuyor.
eski kâbusları hatırlamadığımız için tekrar görüyoruz. ders almadığımızdan, her seferinde kan ter içinde uyanıyoruz.
bdpnin ve mhpnin temsil edilmediği bir meclis, türkiyeye istikrar getirecekmiş.
hadi kargalar, hep birlikte gülelim buna
ve hazırlanalım, 2010larda yeni bir kâbusu yaşamaya