yaşlı sınıf öğretmeni o gün haylaz sınıfını matematik dersiyle susturamayacağını anlamıştı artık. meslekte 25 yılın tecrübesi ve belki de yorgunluğuyla onlara kompozisyon yazdırmaya karar verdi.
''yaşamış olduğunuz en kötü hastalığı ve o an yaşadıklarınızı yazın'' dedi öğretmen.
minikler kendi aralarında yaptıkları birkaç espri ve sataşmadan sonra mecbur beyaz kağıtlarına yoğunlaştılar. küçük reşat'ın arkası kemirilmiş kaleminden şu satırlar dökülmüştü...
''en kötü hastalığım
ben birgün oynadım oyunun adı saklambaç idi ve oynadıktan sonra eve geldim o zaman yaz tatilinde idik. akşam yemeğini yedik dama gittik ve yattık benim başım heryerim ağrıyordu. sabah olunca herkes kalkmış kahvaltı ediyorlardı ben ise yatıyordum. sonra bir ara halam aşağıdan gelip beni çağırdı ve hemen gel yemek ye dedi. ben tamam hala geliyorum dedim. ayağa kalkınca kalkamadım, bir daha denedim yine kalkamadım. halam gelip beni götürdü aşağıya halam beni acil hastanesine gittik. doktor dedi bir inne yaptıralım. halam daha yemek yememiş dedi. hastalığımın adı reklam romantizma idi. doktor bana sekiz inne verdi ben yaptırdım. ve iyileştim. şimdi yine hayattayım.''
Acı çocuk bedenine hiç yakışmaz. Gözler çocukları hep neşeyle koşarken, oynarken, zıplarken görmeye alışkındır. Belki de bu yüzden hastanelerin çocuk servisleri hep boğazda bir düğüm ile terk edilir. Bazı şehirlerin çocukları biraz daha şanslıdır, anne babaları üstlerine titrer; dadılar, bakıcılar, özel öğretmenler, doktorlar hep onlara hizmet eder. En ufak bir sağlık sorununda hiç göz kırpmadan testlere bir servet harcanabilir. Bazı şehirlerin çocukları ise o kadar şanslı değildirler, kendi başlarına büyürler, ya da hiç büyümezler. Anne baba bir lokma ekmeğin peşinde bütün gün ter dökerken, serin gecede yıldızlardan yapılma bir yorgan altında kıvrılıp uyuma özlemindedir. Çocuk ise sadece hastalandığında biraz dikkat çeker. Çoğu zaman bir baba çocuğuna sadece hastaneye götürüken sarılır. Eğer sadece ''reklam romantizma''sı varsa ve her şey yolunda giderse sekiz ''inne'' sonunda çocuk ''YiNE HAYATTADIR!''