istanbul'un belki en janjanlı plazasında çalışan bir şahıs olan benimde aralarında bulunduğum gruptur, hatta plaza çıkışı spor salonu veya alışveriş merkezine gidiyorum kendimi daha çok klimayla yaşayan bir insan olarak görüyorum. Yaklaşık 2.5 sene değişik şantiyelerde 15-20 m2 lik konteynırlarda, ayağımızın altında dolaşan farelerle, dondurucu soğuklarda , bayıltıcı sıcaklarda elde telsiz başta baret üstte kirli iş kıyafeti sabah-akşam haftaiçi-haftasonu zehirli gaz,aşırı türbin gürültüsü,yanma,düşme,canlı elektrik hatlarında çalışma zart zurt demeden koşturduk durduk-işçilerle yediğimiz içtiğimiz gayrı gitmedi, maaş alamadılar derdi bize vurdu. Sonra şansına güzel bir iş bulup tahta bavulumuzu alıp istanbullara göçtük . Meğerse iş yerimiz plazanın kralıymış , onca şantiye aksiyonundan sonra 1 ay kıçım sandalyede zor durdu bir o yana dön bir bu yana dön alışık değilim oturmaya arkadaş, sonra sonra alışıyor insan fakat iş yerinde sıkılmamak elde değil, allahtan iş arkadaşlarımızın çoğu şantiye görmüş çöllerde-sibiryada çalışmış abiler olduğundan conconluk yok ortamda, hiçde takım elbise giymiyoruz, yeri geliyor gene şantiyelere gidiyoruz. Bende bu plaza insanları için önyargılı yaklaışırdım heralde şantiyede sürünürken fakat tüm genellemeler yanlışmış. Tabi bunun yanında plazamızda çalışan banka personelleri tüm genellemelere uyuyor arkadaş- insan gece elbisesiyle-abiyeyle işe gelir mi, yüksek bir ücret aldıklarınıda zannetmiyorum insan maaşını kıyafete yatırır mı layn, hepiniz mi conconsunuz olm.