sabahları aşık değilim dedim
gerçekten de öyleyim
her sabah rahat neşeli olurum
sesime bakmadan türkü söylerim
herkes gibi işe giderim ben de
çalışmak sanki özlediğim bir şeydir
sonra yavaş yavaş o aklıma gelir
havam bulutlanır gitgide
peşinde koşmaktan yorgun düşerim
çekilmez olur şehir
bilirim şimdi kırlarda
bir hayvan sakince suya eğilmiştir
trenler geçip giderken küçük kuşlar
durmadan yer değiştirir telgraf tellerinde
gitsem gezinsem derim limanda
rıhtım kahvelerinden birinde otursam
bir şey içsem ve dönsem
değiştirsem elbiselerimi
ya da uzanıp saatlerce uyusam
belki bu dertten kurtulurum
derim ama akşam olur
gene kapına düşer yolum.