kaptan 1 2 3 4 5

entry13 galeri video1
    5.
  1. kaptan 4

    cenova'ya indiğim zaman seni katiyen göremezdim
    aklım, başımda değildi küfür gibi huzursuzdum
    herkes beni unutmuştu, ben kimseyi unutmamıştım
    zehra'yı unutmamıştım, Allah'sız gözlerini unutmamıştım
    sol böğrüme sanki çıplak bir hançer saplamışlardı

    şimdi benim gözlerim paris'te marivaux sineması'nda
    bir çift kara maça gibi yorgun ve uykusuz
    ellerim derseniz marsilya'da garsonla hesaplaşıyor
    martini-cin seksen frank, on frank da servis
    kalbim derseniz onun nerede olduğunu bilmiyorum
    ağlıyorum, onun nerede olduğunu bilmiyorum
    hiç kimse kalbimin nerede olduğunu bilmiyor
    nihayet seni terk edip gitti diyebilirsiniz

    benim acılarım ilahlar gibi şiirlerimi doğuruyorlar
    onları, karanlıkta bembeyaz gözleriyle görüyorum
    karanlıkta seni görüyorum dudaklarına, ellerimi sürüyorum
    seni kollarımın arasında tutuyorum, ağzından öpüyorum
    ikimiz birden bire austerlitz garı'na gidiyoruz
    austerlitz garı önüne bakıyor, bizden utanıyor
    bir trene binmek ve rastgele defolup gitmek istiyorum
    trenin barında alnımı yağmurlu camlara dayamak
    küstah bir duble birayla karşılıklı oturup ağlamak
    kalemimde mürekkep kalmıyor insanlar beni görmüyorlar
    insanlar kendilerini kaybetmişler onlara acıyorum
    ümitsiz bir akrep gibi ben aynı zamanda mağrurum

    samaritain'in ışıkları, ocağıma düşmüş yalvarıyor
    bir roman için fevkalade oldukları düşünülebilir

    sen, bir paket gauloise aldın bir paket mavi gauloise
    bense on frangımı, amerikan bilardosuna kaptırdım
    seine kıyısında mırç, büyük bir hayal kuruyordu
    seine kıyısında üçümüz, sarhoş bir hayal kuruyorduk
    mavi bir ışık vardı işte ben, onu kaybettim
    ben gölgemi kaybettim, max jacob'un şiirlerini
    sen, avucunda bir lokma rüzgâr tutuyordun
    bu rüzgâr için şairliğimi, hınzırlığımı kaybettim
    aklımdan sen geçiyorsun, bir bulut gibi geçiyorsun
    dün gece ezberimden, çehreni defterime çizdim
    sen belki hakikaten bir bulut gibi yolcusun

    marsilya'da bir akşam soğuktan tir tir titredim
    peter cheyney'in bir kitabını, bir kahvede soluksuz bitirdim
    vapur, ertesi gün saat beşte kalkacaktı

    ölümüm herkesinkinden başka türlü olacak
    bunu, Allah'ım gibi aşikâr biliyorum
    kim ne derse desin biliyorum, içime gün gibi doğuyor
    onbir gün aç ve susuz gözlerinin içine bakacağım
    onikinci gün jiletle, damarlarımı keseceğim
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük