bir mesele hakkında açıktan fikrini beyan etme hürriyetidir. gizliden ferdi olanı kalbi bir durumdur. ancak bu düşünce özgürlüğü, kavramsal ve işleyiş olarak yıllardır ülkemizde tartışılmaktadır. ama genel olarak bakıldığında şöyle hadiseler de görünmektedir;
bazı insanlar düşünce özgürlüğü meslesinde ortak ve düşmancıl haraketler sergilemektedirler. kendilerine bağlı gruplar gizliden ve açıktan memleket menfaatine fiili ve fikri saldırılarda bulunmaktadırlar ki, bunun bedelini az ödemedik. bu insaların yandaşları da entellektüel, milletvekili, sanatçı, televizyoncu, gazeteci, ressam vs kılıklarla bu düşmanlığı fikri anlamda, adına da düşünce özgürlüğü diyerek açıktan desteklemektedirler. en genel klişeleri de, kişisel hak ve özgürlük, demokrasi, sosyal hukuk devleti vs.
ülkemiz üzerinde oynan oyunlar tarihi gününden beridir bitmemiş, bitmeyecektir de. mustafa kemal'in gençliğe söylevinde dikkat çektiği harici ve dahili düşmanlara bakınız, hep düşünce özgürlüğü çerçevesinde buluşuyorlar. bu insalara bakınız, mutlaka ülkemize kurşun sıkmış insanlarla bağlantıları vardır. çoğu komunist, kürt devleti yandaşı, kürt-alevisi , ermeni, rum ve bunları içeride besleyen ve destekleyen dünya ülkeleri.
madem insanlar düşünce özgürlüğüne bu kadar ehemmiyet veriyor ve destekliyor, 'hatta biz ermeniyiz'' dahi diyebiliyorlar, ben de kahrolarak sunu söylüyorum ben adolf hitlerim düşünceme saygı duyun, kursun sıkmayın.