kendilerini, cumhuriyetin ve atatürk ilkelerinin yılmaz bekçileri olarak lanse eden kesim, atatürkçülük öğretisinin bir nevi uygulayıcısı niteliğindeki ve kendileri için altın değerinde olan böylesi şahsiyetlerin ardında durmayı bile oldum-olası becerememiştir.
bu öylesine ilginç bir kesimdir ki lafa gelince mangalda kül bırakmaz, fırtınalar koparır, eser-gürlerler. lakin, iş eyleme geldiğinde, birlikte hareket etmek, ortak tavır koymak gerektiğinde, aralarından nadiren çıkan bir yiğit, etrafında, kendini destekleyen kimsecik bulamaz. oturdukları yerden binbir fikir ve laf üretirler ama eylem; asla onlara göre değildir. bu, kaçınılmaz hale geldiğinde ise 'dağ başını duman almış' marşı eşliğinde taşeron tutmayı yeğlerler.
onlara dokunmayan yılan bin yaşasındır. yaşadıkları toplumdan ve o toplumun ortak değerlerinden bağımsız, kendilerince bir yaşam sürdürür-giderler.