akla üç şık geliyor, ya kendisi evli bir adama göz koymuş ona giden yolu yasal olarak açmaya çalışıyor. hem de kendince kurnazca, maldan mülkten pay, toplum nazarında itibar istiyor.
ya da kendisi aldatılmış kocası tarafından boşanmadan, paradan puldan olmadan bu rezil durum yasallaşsın istiyor.
ya da kalmış ortada ben ikinci olmaya razıyım mesajı veriyor.
her durumda, bir kadın bu kafadaysa ve bir erkek aldatıyorsa haktır. ama aldatmayla bile çekilmez böyleleri. acı meyvenin şekere batırılsa da yenmemesi gibi.
anlaması gereken bu hatunun, bir kadına öncelikle karakter, sonra da ekmeğini gerekiyorsa namusuyla taştan çıkarmanın gerekli olduğu.
sen bu kafayla ortadasın zaten, kaçıncı eş olursan ol.
beş yüzyıl önce padişah eşlerinin bile kabullenmekte zorlandığı bir şey bugün sana niye bu kadar sevimli geliyor.
önce kendini sev, sonra da varsa karşındaki adamı ve sor kendine, insan gerçekten sevse erkeğini paylaşmaya bu kadar gönüllü olur mu?
önce karakter, onur sahibi ol ki, sevesin ve sev ki sevdiğini paylaşmanın ne kadar zor olduğunu öğrenesin, cümlesi akla geliyor son olarak da.