ilk kez cnbc-e de görüp hayran olduğum ender fransız işlerinden. kadın ve erkek ilişkilerini değişik çağlarda prens ve prenses hikayeleriyle süslü metaforlarla anlatan kısa film tadında bir çizgi animasyon şaheseri. 6 bölümden oluşmaktadır:
1.prenses ve elmaslar
2.incirci çocuk (antik mısır hikayesi)
3.cadı (orta çağ-cadı avı)
4.yaşlı kadının mantosu (1800ler japonya)
5.zalim kraliçe ve kuşçu (gelecekten bir hikaye)
6.prens ve prenses (öpünce kurbağa olan prens)
1. ve 2. hikayeyi ne yazık ki kaçırdım o yüzden anlatamayacağım..
3. hikaye cadı avcılığının yaygın olduğu dönemde aldatılmaktadır. bir ülke ve bu ülkenin çok yakınında içinde cadı yaşayan bir şato bulunmaktadır. kim bu şatoya girmeyi başararırsa ülkenin prensesiyle evlenmeye hak kazanacaktır. prensesin talipleri şatoya girmek için binbir türlü yol denerler ancak her türlü güvenlik sistemleriyle donanmış ve bir adet de mekanik ejderhası olan bu şatoya girmeyi başaramazlar. her denemeyi sessizce izleyen bir genç bir gün tek başına şatoya girer ve kapıyı çalar. kapı açılır ve herkes hayretler içinde kalır. cadı çok kibardır ve gence şatoyu gezdirmeye başlar. bu sırada genç cadıdan yüzündeki maskesini çıkarmasını ister. cadı aslında çok genç ve güzel bir kızdır. ardından cadı ve genç şatonun balkonundan halkı selamlar ve prenses gençle evlenmeyi kabul ettiğini söyler fakat genç cadıyı tercih eder ve her hikayde olduğu gibi reddedilenin üzüntüsünden bahsetmeyen bu hikaye de mutlu ve mesutmuş gibi biter.
4. hikaye japonyadaki bir hırsızla çok pahalı bir mantosu olan yaşlı bir kadın arasında geçer. yaşlı kadın mantosunu çok sevmektedir. günün birinde bir arkadaşınddan dönen yaşlı kadına hırsız evine kadar onu sırtında taşımayı teklif eder ve yaşlı kadın kabul eder. fakat hırsız kadını evinden uzaklara tenha bir yerlere götürür ve ona mantosunu alıp kendisini orada bırakacağını söyler. bunun üzerine yaşlı kadın bacaklarını hırsızın beline öyle bir dolar ki hırsız acıdan kıpırdayamaz ve bırakırsa onu soymayacağına söz vererek yalvarır. kadın hırsızı kensisini sırtında sahile kadar götürüpardından evine bırakması şartıyla affedeceğini söyler. teklifi kabul eden hırsız kadını gezdirmeye başlar. ancak yaşlı kadın bir türlü eve gitmeyi düşünmemektedir. hırsıza dere tepe gezdirir. hırsız kadını sırtından her indirmeye kalkışında kadın bacaklarıyla hırsızınbelini sıkarak hırsıza dediğini yaptırır. böyle gide gide fuji dağına varırlar. ardından eve dönerler. hırsızın sırtından inen yaşlı kadın mantosunun bedelini ödediğini artık onu alabileceğini söyler ve hikaye biter.
5. hikaye yalnız ve kötü kalpli kraliçeyle çok güzel öten bir kuşu olan bir kuşçu arasında uzak gelecekte geçmektedir. bir gün kuşçu kuşunu halka dinletirken kraliçe kuşu satın almak ister. kraliçeye aşık olan kuşçu, kuşu ona hediye eder ve kendisiyle evlenmek istediğini söyler. kraliçe kuşçuya teklif ettiği oyunu kazanması şartıyla evlenmeyi kabul eder ve kuşu larak sarayına döner. ancak oyunu kazanmak imkansızdır. oyun ülkenin süper gelişmiş radarından saklanma oyunudur ve bugüne kadar kazanan olmamıştır. kaybeden ise moleküllerine ayrılarak cezalandırılır. buna rağmen kuşçu oyunu kabul eder. kraliçe radarın kumandasını alarak son 3 oyuncuyu da moleküllerine ayırır. ancak bir kişi kayıptır. ve bu da kuşçudur. defalarca aratır ve bulamaz. sonunda radar bozulur. radar ancak ölenleri bulamamaktadır ve kraliçe buna çok üzülür çünkü aslında o da kuşçuya aşıktır. bu sırada kuş kraliçenin sevdiği şarkıyı söylemeye başlar. kendine sonra kuş insan gibi ayağa kalkar. ardından yüzündeki düdüklü maskeyi çıkarır. aslında kuş falan yoktur o ötüşlerin hepsini kuşçu kendisi yapmaktadır. bunu farkeden kraliçe artık gururu kalmadığını söyleyerek kendini kuşçunun kollarına atar ve öpüşürler. bu hikaye de böylece mutlu mesut biter. ölenlerin ayrışmış molekülleri yanlarına kâr kalır.
6. ve son hikaye ise öpünce prens olan kurbağa hikayesine atfen bir prens ve bir prenses arasında geçmektedir. prens prensesin kendisini öpmesini ister fakat prenses bunu kabul etmez. fakat prensin ısrarlarına dayanamaz ve öper. öpülür öpülmez prens bir kurbağaya dönüşür. durumu düzeltmek için bir kez daha öpüşürler ancak bu kez de prenses başka bir hayvana dönüşür. birbirlerini düzeltmek için defalarca öpüşürler ve her defasıda farklı hayvanlara dönüşürler. bazen bir kaplumbağa ve zürafaa bile olurlar. en son öpücükte prens prenses prenses de prens olur ve bu şekilde mutlu olacaklarını düşünerek sonsuza dek mutlu mesut ve aseksüel olarak yaşarlar..