Helenistik Cag'da pazar yerlerine verilen isimdir. Roma zamanında "Forum" deniliyordu.
Agoralar sadece alışveriş yapılan yer değil, ticaret işlerinin yanı sıra sosyal hayatın aktığı mekanlardı.
Bir şehirde ihtiyaç durumunda Efes'teki gibi birden fazla agora olabilirdi.
Roma'da yaşayan insanlar öğle vakitleri Akdeniz ülkelerinde yaygın olduğu üzere siesta yaparlardı. Zengin Romalılar siesta vakti en az bir kölesi eşliğinde agoralarda toplanır. Ve işte bu yüzden agoraların ticari yönü olduğu kadar sosyal yönü de vardı. Agoralarda genellikle orta sınıf tüccarların dükkânları bulunmaktaydı. Daha zengin tüccarların şehir merkezlerinde dükkânları vardır. Agoradaki bir dükkân ile şehirdeki bir dükkânı karşılaştırmak; Pazar yerindeki bir meyveci ile mahalledeki bir manavı kıyaslamak gibidir.
Romalı insanlar için su çok önemliydi. Bu yüzden şehrin her yerinde olduğu gibi agoralarda da nymphaeumlar * vardı. Bunun yanında dükkânların önünden suyun aktığı arklar ya da bulunurdu.
Son derece işlevsel olan agoralar kare ya da dikdörtgen planlıydı. Orta ölçekli bir agora yaklaşık 50-60 m. ölçülerinde, büyük ölçekli bir agora ise yaklaşık 90-110 m. boyutlarında olabilirdi. Anadolu'nun en büyük agorası "Afrodisias Agorası"dır.
Dükkânlar fazla büyük değildir. Ortasında genelde toloz planlı tapınaklar bulunur. Tapınağın amacı; Tanrılardan bolluk ve bereket dilemekti. Agoraların birden çok girişi olabilir.
Agoralar gece olunca kapanırdı. Ancak tıpkı Hititlerdeki gibi "Tanrı her şeyi görüyor" düşüncesinden dolayı kilitlenmesine gerek kalmazdı. Çünkü diye hırsızlık yapılmazdı.
Dükkânların dış yüzeyi de taştandı ve satılan mala göre üzerinde kabartmalar olurdu. Örneğin kasap dükkânında bir kasap çengeli ya da bıçak, balıkçı da balık kabartması gibi...