- her zamanki gibi beklemekteyim onu, ne zaman geleceğini bilmiyorum, belki günler sonra, belki yıllar.
- özledim diyemem yıllarca bile görüşmesem. o sözcük çıkmaz ağzımdan. her hareketimden belli olur ama.
- eğer biriyle konuşuyorsam, hemen kendi bilgi birikimimi onunki ile kıyaslarım. konuşurken kullandığı kelimelere bakarım, anlattığı konuyu ne kadar hissettirebiliyor onu ölçerim. eğer benden daha bilgili olduğunu sezersem(o konuda) ağzımı bile açmam. rezil olmaktan korkarım.
- kişi ne yapmış olursa olsun yalnızlığı hakettiğini düşünmem, daha acı verici ne vardır ki?
- geçen günü yürürken elimdeki çikolata ambalajını çöpe atayım dedim ama girmedi. yanına yere düştü. aksilik işte n'aparsın. o an zor geldi onu yerden alıp çöpe atmak ama birkaç dakika yürüdükten sonra pişman olup hiç üşenmeden geri döndüm. var bir dengesizlik galiba. ama olsun, hiçbir şey için geç değil.*
- bir insana yaptığının yanlışlığını anlatmaya çalışırken uygun yolu seçemezseniz, sadece daha inançlı yerine getirmesini sağlamış olursunuz.