3 binin üzerinde kitap okuduğunu bildiğimiz mehmet barlas yerine, onun karşısında defalarca ezilmiş bir kişiyi konuk eden program.
okumak boş zaman işi değildir, bir yaşam biçimidir; kişiliğin bir yansımasıdır. kişi neleri okuduğundan, okuduğunu nasıl tahlil ettiği ve özetlediğine kadar aslında kendisiyle ilgili bilgi verir.
iyi bildiğim bir şey var ki; şiir, kitap ya da dergi veya gazete okuma alışkanlığı birilerinin zoruyla edinilmiyor. okumayan ve çocuklarına okuması yönünde tavsiyede de bulunmamış bir aileye mensup kişi ilkokuldan itibaren fazlaca okuyan biri haline gelebiliyor; örnekleri mevcut...
programda sosyal medyadan konu açılmışken; gözlemlediğim acı bir durum var; araştırdığım, kafa yorduğum, okuduğum ve iyi bildiğim bir konuya dair, paylaşmak adına, herkes öğrensin diye bir yazı yazıyorum ve inanılmaz çirkin tepkilerle karşılaşabiliyorum. yazdıklarıma cevap veren kişinin bilgisizliğini açıkça algılamama rağmen ne yazık ki ikna etme ve doğru bilgiyi aktarma noktasında sorun yaşıyorum. sık sık saygısızlığa maruz kalıyorum. artık herkes yazar, herkes bilirkişi. bu bağlamda internet faydalı mıdır, yoksa kitap okuma alışkanlığını ve gerçek bilgiyi baltalayan bir şey midir henüz karar verebilmiş değilim. gençlik artık msn ve facebook gençliği!..
kendi adıma diyebilirim ki; internet dev bir kütüphane. ama kullanabilene.