çektiği filmlerle japon sinemasını gölgede bırakan yönetmendir. filmlerinde insan sesinden ziyade, bir sodanın bardaktaki asidik sesi, ağza atılan fındığı yerken çıkarılan ses,çayı karıştırırken çıkan bardak ve çay kaşığı şıngırtısı vesair gibi günlük hayatta pek üstünde durmadığımız sesleri bir otistik kulağıyla, kulağımıza kulağımıza sokar. insan diyalogları ise ayrı bir şahanedir. ben bi soru sorsam ve cevabını o kadar geç alsam sorduğum soruyu unuturum.
velhasıl yiğidi öldürüp hakkını yememek gerek. filmlerini seyrederken insan bir fotoğraf galerisini geziyormuş hissine kapılıyor, güzel de oluyor.