pek çok yönden serinin ilk filmine benzeyen * başarılı ve etkileyici bir film.
kaptan jack sparrow 'dan başlayacak olursak serinin ikinci ve üçüncü filmlerindeki tabiri caizse şebekliği, avanaklığı gitmiş, karizmatik, biraz sarhoş biraz ciddi, eğlenceli ve kurnaz korsan jack geri dönmüş, tıpkı ilk filmdeki hali.ayrıca kaptan barbossa 'nın intikam adına bacağını kesmesi, taktir edilesi bir cesaret örneği, takma bacağının içinde içki * saklaması da ayrı komedi, afiyet olsun.*
her filmde karşımıza başka bir kötü korsan geliyor ve bu sefer ki * cidden acımasızdı ve davy jones gibi hüzünlü bir hikayesi de yoktu.hele ki filmin sonunda ölmemek için kızını feda edip, bir de iç suyu da kurtar babanı kızım diyerek şefkatle bakması, tü kaka dedirtiyor.
hazır kızı demişken jack ile baş edebilecek dişli bir kadın gerekiyordu filme, elizabeth gibi çakma bir korsanın değil, penelope cruz 'un canlandırdığı anjelica(sanırım adı buydu) cuk diye oturmuş.
deniz kızlarından hiçbir filmde bu kadar güzel bahsedilmemişti bence, harika olmuş.bu arada söylemeden geçemeyeceğim deniz kızı syrena(onun da adı buydu sanırım) ile papazın aşkı da william ile elizabeth'in aşkını hiç aratmıyor.eski çiftin gereksiz romantizmi ve pembe diziyi andıran bir türlü kavuşamama olayları bitti de güzel bir aşk hikayesi gördük bu filmde, hem de 1 filmde biten.
film bittiği zaman hızla salondan çıkmak yerine en sonu bekleyin koltuğunuzda.çünkü orada hoş bir sürprizle karşılaşacaksınız.ve bu son beşinci filmin sinyalini veriyor sanki.
ha bu arada, 3d ile izlemeseniz de olur.çok bir şey kazanmıyor insan 3d ile.illaki 3d istiyorsanız transformers'ı izlemeniz daha iyi.