bir garip ülke... birilerinin yatak odasına kamera sokuluyor ve bunun üzerine bu insanlar, "tamamen kendilerini ilgilendiren bir hareket" yaptıkları için istifa ediyorlar ve bu durum halkın büyük kısmı tarafından normal, olması gereken gibi karşılanıyor ama aynı ülkede sağlık bakanı tüm engelli ve aslında tüm halkın onurunu kıracak bir hareket yapıyor, hiç gerek yokken olabilecek en kötü biçimde bir engelli insanı aşağılıyor, sonrasında bu insanı tehdit ediyor ama hala koltuğunda oturabiliyor. ve bu; birileri sevişti diye küplere binen topluluk, dünyada olabilecek en aşağılık hareketlerden birini yapan bakanın yerinde kalmasına ses çıkarmıyor.
sadece bu durum bile ne yazık ki; türkiye'de siyaset üstüne konuşmanın, siyasete katılmanın, bir şeyleri değiştirmeye çabalamanın, türkiye'nin "aslında" güzel ve yaşanılır, türkiye insanlarının ise iyi, onurlu insanlar onurlu olduklarına dair inancın ne kadar naif ve boş bir inanç olduğunu gösteriyor. kısacası, böyle bir anlayışın egemen olduğu bir ülkede her şey anlamsızlaşıyor. bünyeyi; çocukken, çocuk halimizle duyunca inandığımız, inanmayı sevdiğimiz "türkiye, cennet vatan" lafının ne kadar yalan olduğunun farkedilmesinin hayal kırıklığı kaplıyor...