Hava zaten sabahtan kapalıydı. Onunla görüşebileceğimi sanmıyordum. Zaten cumartesiydi, sevgili ağabeyim oklavalizebaninin yanına gittim. Kahve içerken aradı beni, yanına çağırdı. yağmur hafiften yağıyor. sanki gökyüzü halimize ağlıyor. durumu var.
Uzunca konuştuk. Karşımızda akasya ağacı vardı oturduğumuz duvarın. Yağmur başladı, ikimiz de kalkmadık. Bana döndü "Başladı seninki" dedi. Güldük. sonra yağmur yavaşladı. Bana döndü ve "arkadaş kalmak istiyorum. Olmuyor, ben daha 16 yaşındayım ve sen seneye burada olmayacaksın. Ben bunu yaşayamam." dedi. Oysa ki bende sadece 18 yaşındaydım.
Yağmur biraz daha hızlandı. Yüzüm asık. Biz hala oturuyoruz. "Sıcak çikolata içelim mi?" dedim. "Olur." dedi. insan kaç sevgilisinden böyle ayrılır ki?
Velhasıl, yağmur yağması olayları daha da dramatik hale getiriyor. Sinematize oluyor olay. Ogün bugündür sevmem akasyayı.