sabiha gökçen havaalanından sabah uçağıma binip, koltuğuma oturduğumda her şey güzel olacak diye düşünüyordum. oslo gardermoen havaalanına indiğimde saati hatırlamıyorum ama sanırım 3 gibi bir şeydi. bavullarımı aldıktan sonra çıktım havaalanından. taksicinin biri bana bakıyordu ama çok dikkatli bakıyordu. neyse ben de ona baktım ve onun taksisine bindim. allahtan herif ingilizce biliyordu. nerelisin delikanlı? dedi. türkiyeliyim dedim. haa evet aksanından belli oluyor, bilirsin işte fransız aksanı dedi. fransız aksanı? sanırım bu adamın türkçeden haberi yoktu. ama anlatmaya üşendiğim için anlatmadım. yirmi dakika sonra hotel bristola geldim. nerden baksanız yirmi, otuz kilometre gelmiştik. elli euro falan tutmuştur diye düşündüm ama borcum five euroydu. anlamadım bir daha sordum gerçekten beş euroydu. hani norveç pahalıydı diye düşündüm
neyse girdim otele rezervasyonum vardı zaten. bir hafta erken geldiğim için takılacaktım buralarda. sonra üniversitede kalacaktım. oda numaram 3162. sadece tesadüf diye geçirdim içimden. acaba neye göre numaralandırıyorlardı odaları. 3162 tane oda olmadığı kesindi
odama girince uyudum, uyudum, uyudum gece yarısını geçince uyandım. sonra uykum dağıldı uyumaya çalıştım, çalıştım ama uyuyamadım. derken o sesi duydum. yan odadan geliyordu. şaka gibiydi gerçekten. beş yıldızlı bir otelin bu kadar ince duvarlarının olmasına küfrettim. yan odada adamın biri belki de birkaçı bir kadını beceriyorlardı. belli ki hardcore yapıyorlardı. kız o kadar inliyordu ki bir ara miyokard infarktüsü olacağını sandım.
ne güzel bir ilk gün hatırasıydı. eğer ilk gün böyleyse daha sonraki günler nasıl olacak acaba diye düşündüm. acaba ben de bir gün bir kıza bunları yapacak mıydım? böyle düşünürken yavaş yavaş uyuklamaya başladım. arada kırbaç sesi duyuyordum, ama yok daha neler belli ki fantezilerim hayal gücümü ele geçiriyordu
neyseki sonraki günlerde her şey normal ya da normale yakındı