lise4 deyiz* herşey var. sınav stresi arkadaş ortamı boş dersler mutluluk. herşey var da bi manitamız yok. olanlar da var. var da.. tad alamıyorlar. liselisin kardeşim. amacın aşk değil başka birşey. e bu yaşa gelmişsin hala milli olamamışsın. bunun da verdiği bir azgınlık var. hatun tutturmuş çok erken çok erken.. birşeyler yapmak lazım..
topladık konseyi yan sınıfla karar aşamasındayız. bunca abaza, bunca sümüklü kız arasında erkekliğini kaybetmekle karşı karşıya. bir çözüm bulmak lazım. sağel tahriş olmuş artık. karar verildi. 3 hafta sonra tüm na-milli* ergenler, toplanıp genel eve gideceğiz.
bilen bilir. inegöl, bursa ilinin biraz dışında kalır. e her zaman da gidilmiyor. bursa'da tanıdıklar yardımıyla bir genelev bulduk. toplandık 30 abazan bindik bir otobüse. milli yolcu kalmasın..
bursa'ya geldik. belirlenen adrese gittik. tabi herkeste bir heyecan. 'ulan bana var ya versinler köpeği bile sikerim' diyen onca ergen, iş oraya gelince tekliyor. hem ilk, hem korku ile karışık stres hem de sağ eli aldatma heyecanı.
onca abaza gidip de 30 luk fahişe seçerse bize de genç olanları kalır demi ? herkes seçti birini. ortada, shakira kadar asil, a. jolie gibi taş, avril gibi de yüzüne bakınca dalga kaldıran bir tip kaldı. ulan rüya mı dedim. harbi harbi bunu bana mı bıraktılar ? göz göze geldik. bünyeden kaynaklanan utanma duygusu ile pembe yanaklar ve kısık gözlerim yere baktı. tekrar kaldırdım başımı. herkesin isteyeceği o metamorfik kayaça 'sen' dedim. seks kokan sesiyle tamam dedi.
pezevenke gidip siparişi aldım. merdivenlerden çıktık. odaya girdik. malum şey oldu. 1 saat geçtiğinde 2miz de yorgunluktan ayağa kalkacak halde değildik. yan yana yatıyorduk. göz göze geldik. yine gözlerimi kaçırdım. 'bana bakar mısın' dedi. baktım.. birşey demedi. sürenin dolduğunu fark ettim. ayağa kalktım üstümü giydim. o da yanımda giyiniyordu. kemerimi takarken başımı kaldırdım. yine bana bakıyordu.
'ismin neydi' dedi. Kerem* dedim. 'memnun oldum ben de eda' dedi. 'ben de' diyebildim sadece.
oturduk yatağa. konuştuk bir süre. yaşımı nerde okuduğumu sordu.ben de ona.19 yaşındaydı. henüz ilk defa böyle birşey yaptığımı söylediğimde 'şaka yapıyorsun değil mi. 3 günde bir yapanlar bile elleri ayaklarına dolanıyor benimle olurken. ayrıca gayet anlıyor gibiydin'. 'hayır ilk kez gerçekten' dedim.
ne kadar zamandır buralardasın böyle dediğimde, ağzındaki sakızı bir kez patlatıp 1 sene oldu dedi. 'ama senden şunu saklamak istemiyorum. bugüne kadar onca erkek geldi, zevk de aldım acı da. mutlu da oldum mutsuz da. ama sen, diğerlerinden farklı geldin. ilk, sevgilimde yattım. o an duyduğum zevki bugün 2. kez duydum'. beni tekrar çağırması için bir yalan olarak görüyordum. 'saçmalama. hiç tanımıyorsun bile beni. hem baksana. onca kaslı yakışıklı olgun erkek varken, kısa kilolu* şu ergende mi buldun bunları'.
sanki yalanı anlaşılmış çocuk gibi baktı. kapıdan çıkarken bana seslendi. arkama döndüm yavaş yavaş. tıpkı polat alemdar gibi.
-ben çok ciddiyim.. derdim cebindeki 50 lira değil..
+..
duymamış gibi tam kapıyı açacakken,
-bir daha gelecek misin ? dedi.
ela gözlerimi diktim gözlerine.
+bilmiyorum..
2 hafta geçti. aklımdan çıkmıyordu bu fahişe. birşey yapmam lazımdı. vücüdumun da hazır olduğu bir gün hem onun için, hem de tekrar birşeyler yaşama isteğiyle gittim genel eve. gece,sabah , kahvaltıda yolda.. heryerde onun başkasıyla olduğu korkusu vardı. tekrar onu seçmek istiyordum sadece.
geldim. sanki içeride korku verecek bir gerçek varmış gibi ellerim titriyordu. kapıyı çaldım. girdim. hemen sağdaki masasında oturan pezevenke ilişti gözüm. döndüm.
-selam
+selam hoş geldin kardeşim.
-abi edaya bakmıştım?
+merve, eda nerede ?
içeriden bir ses geldi.
-burada, şekip abi.
+eda gel kızım burada seni soran birisi var.
'tamam geliyorum abi, dedi o ses..
müthiş bir titreme başladı. yan odadan o çıktı.
-geldim abi, dedi. bir anda sustu. bana bakıyordu. şok olmuş gibiydi.
+bu çocuk seni sordu, dedi.
yanıma geldi.
-hoş geldin kerem.
+hoş bulduk.
-hayırdır*
+senin için geldim.
pezevenke baktık.
+boş oda var mı ? eda da müsaitse ?
göz göze geldiler.
-tamam var gülüm.
aldım kızı. gittik odaya. yine aşkın doruklarına çıktık. hatun çıldıracak gibi. geçrekten de çok zevk alıyor gibiydi. unutulmaz bir 1 saat geçirdik. biraz konuştuk. arkadaş gibi. kendime inanamıyordum.
-kerem sana birşey söyleyeceğim. inanmayacaksın güleceksin hatta paran için yaptığımı sanacaksın. imkansız diyeceksin. ama ben sana aşık oldum. o günden beri seni düşünüyordum. gelmeyeceksin diye her gün ümidim azaldı. bugün görünce aklım uçuyordu. lütfen bana inan. 3 sene oldu böyle birşey yaşamayalı.
+na..nasıl olur, diyebildim sadece.
-ilk konuştuğumuzda dediğin gibi, onca erkek geldi buraya. onlar kadar yakışıklı olgun ve atletik olmayabilirsin. ama aklımı uçurdun.
+..
telefonumu aldı. 1 haftadır da konuşuyoruz. müsait olunca yazıyor ne yapsın kız..
