istanbul'u istanbul yapanların başında gelir. ne istiklal'i ne sultan ahmet'i ne topkapı'sı ne dolmabahçe'si onun kadar sahip değildir istanbul'a. yahya kemal'in türk istanbul'una ithafen yaptığı o malum tasvir vardır ya hani eyüp'te bir fetih erinin mezar taşının kırılıp toprağa düşmüş hali.
eyüp'te daha fazlası vardır aslında cahit tanyol'un fetih ve fatih'in de belirttiği gibi istanbul'un bir zahiri fatihi bir de manevi fatihi vardır. manevi fatihi akşemseddin'dir. ondan da öte eyyüb sultandır. şimdi onun kabri şerifi yanında bulunan bir camide güzelim istanbul cemaatiyle birlikte bir sabah namazı havası solusak şöyle, ilaç gibi gelmez mi?! ahh canım istanbul eyüp'ün de olmasa ne yavan kalıyorsun bir bilsen. iyi ki varsın hazreti sultan, iyi ki gelmişsin bu diyarlara ki hem naaşını hem kalbini hem mefkureni azık edip toprağa katmışsın bu diyarda. bu hissiyatın iz düşümü de hatrına yapılan camin olsun. o cami ki dünya kaygısını bir seher vakti de olsa def ettirebilen, hakiki manaya odaklandıran bir ruh atmosferi olsun.