Tarsus ta çekilmiş olmasına rağmen mekanın Adıyaman diye aktarılmasıyla ve hevesimin kursağımda kalmasına yol açmış bir filmdir. Zira o ünlü eski Tarsus evlerini gözümüze sokup da burası Adıyaman'dır demek hiç olmamıştır.
Mekan karmaşasını atlarsak, Özgü Namal'ın oyunculuğu şaşırtıcı biçimde iyiydi, diğer iyi oyuncular zaten elnden geleni yapmış gibiydiler; fakat filmdeki komunist delikanlı, Haydar karakterinde filmin senaryosu itibariyle de çok ciddi eksikler vardı. Umut Kurt'un performansı aslında kötü değil,çünkü elinden geleni yapmış olduğunu anlayabiliyorsunuz, ama Haydar'ın karakteri senaryo tarafından iyice çizilmediği halde onun üzerine büyük bir yük bırakılmış, yani senaryo, Haydar karakteri üzerinde fazla durmamış, onu iyi anlatamamış, daha sonra filmin sonunda ona ani ve saçma sapan bir ölüm hazırlayıp, onu en öne taşıyarak filmi bitirmiş. Belki de daha farklı bir oyuncu seçimi yapılarak bu hatanın üstesinden gelinebilirdi, mesela Umut Kurt'un yerine daha tanınmış bir oyuncu seçilerek; ondan sahne çalması ve filmde daha öne çıkması beklenebilirdi ve muhakkak bu filmi olduğundan daha iyi yapardı.
Keşke bu anlattıklarım filmin tek hatası olsaydı fakat, yine filmin gidişatını çok beğenmiş olarak sonuna geldiğimizde karşımıza çıkan o kopukluk, yani film boyunca kurmakla uğraştığı o sağlam yapıyı bir anda abuk bir şekilde sırf olayı daha dramatikleştirmek adına baltalaması Vizontele filminde de karşımıza çıkmış önemli bir hata. Birden filmi o ana kadar üstü üste koyduğu şeylerin üzerine çıkıp aşağıya atıyor, elki de öldürüyor. Aynı hatadan dolayı Vizonteleyi de beğenmemiş bir kişi olarak, aynı hatanın 2. defa aynı sinemacılar tarafından tekrarlanmıasını garip buluyor ve şu son aylarda yakaladığımız kaliteyi düşürdüğüne inanıyorum.
Türk sineması zaten çok iyi oyunculara sahip, iyi oyunculuklar bizi şaşırtmasın, bizim yapmamız gereken daha iyi senaryolar yazmak, daha iyi çekimler, daha iyi anlatımlar, unutmadan daha iyi oyunu seçimleri yapmak olacaktır. Ama eğer yaptığımız hatalardan ders almaz 2. defa aynısını tekrarlar isek, sinema sanatında yine geri düşer, tekrar olduğumuz yerde saymaya devam ederiz.