yalın, kılıç bir kasım sabahını paris'te yaşadım
sokaklarda, sonbahar şiirleri salkım salkım
faubourg saint denis'de, işte yine pazar kurulmuş
beş franga çorba içtiğimiz julien'in kapısı önünde
kırmızı ve siyah ve sarı saçlı bir kadın durmuş
muzaffer patatesler satıyor üç renkli neşesi içinde
camların arkasında ekmekçi kızlar, mavi-beyaz
raflarda uzun uzun herifler gibi taze ekmekler
üstüne bir yağmur yağdırmak hevesi uyanır içinde
ben, bu mısraları yazarım tout ve bien kehvesinde
concorde'da, bütün fıskiyeler birden ayaklanacak
eğri bir demir gibi ensende hissedeceksin ebemkuşağını
paris'in, göklerinden uzanıp bir yıldız kopardım
kırmızı bir karanfilmiş gibi yıldızı saçlarına taktım
on beş dakika sonra bordeaux'ya bir tren kalkacak
garın merdivenlerinde benim için ağlayacaksın
ellerim, yağmura açılmış, sakallarım ıslak
ben ki cehennemde bir allah gibi yalnızım
st vincent de paul kilisesi benim otelin arkasına düşer
saat kulesi her gece uyur uykumdan uyandırıyor
her seferinde seni, tekrar bordeaux'ya yolcu ediyorum
saadetin, ıstırap çekmek olduğunu ben keşfettim
çarmıhta bir isa gibi ben ıstırap çektim
bir sulfat acılığı sinerse parmaklarına, şiirlerimden
gözyaşları, sinerse eğer küstahça kafiyeli
anla ki ölümle hayat arasında zaman gibi mesudum
kendimi öldürecek haldeyim, seni öldürecek saadetimden
dona maria! bir kahvede isyan halinde bulduğum,
çekik gözleriyle ermenice küfürler yazıp-çizen çocuk
sen! bordeaux'ya yorgun bir flamingo gibi yolladığım
geceleri, benim için dua etmelisiniz
renault'daki grevciler, toptan sokağa atıldılar
paris'in, duvarlarını boydan boya afişler kapladı
seni, hatırladıkça bir kadeh armagnac içerim
armagnac demek, yirmi beş damla gözyaşı demekmiş
demek her akşam yirmi beş damla gözyaşı içerim senin dağlardan ve sarhoşlardan korktuğunu bilirim
ben, sarhoş olduğum zaman korkmuyorsun, hiç korkmuyorsun
gözlüklerim, kırılmasın diye sakladığını bilirim
kalbim, bakır bir mangır gibi boynuma asılmış
ondan kurtulmak için sürgünlere gitmeye razıyım
nehir gemilerinde miçoluk etmeye, ölmeye
seni terk etmeye razıyım, parasız-pulsuz çekip gitmeye
kur'an'daki bütün belalara tevrat'taki bütün belalara
ibranice öğrenmeye razıyım, hapis yatmaya
kalbim yüzünden madem ki ellerimi parçaladım
kalemimi kırdım, hayatımı çiğnedim, ağladım
madem ki en büyük düşmanım kalbim, benim, kendimim
onu inkâr ediyorum, kalbimi inkâr ediyorum
geceleri benim için dua etmelisiniz
üçüncü paralelde eski bir dünya gibi batacağım
malgaş halkı birkaç yüzyıl hikâyemi anlatacak