yumurcak tv de çıkan bir çizgi film. hiç kusura bakmayın ama bu keline şaplattığım çocuğun yüzüne boşanma aşamasına gelen bir arkadaşa sahibim. evet ciddiyim. bu arkadaşın adı ziya 2 erkek çocuğa sahip 33 yaşında harbi delikanlı adam. geçen buluştuk bununla. telefon etti 'gukla gel takılak, biraz dertliyim' dedi. ' hayırdır inş' deyip çıktım yollara. vardım ziya'nın yanına...
* hayırdır lan kanka.
- anlatacam kukla, hele alak 3-5 bira.
adamın dertli olduğu her halinden belliydi. zira cümleleri hep kafiyeliydi. hem kolay kolayda içmezdi. hülasa aldık biraları, oturduk çayıra.
* anlat hele kanka.
- yengenle kavga ettik. bu seferki çok ciddi.
* sebep?
- sebep caillou. hani şu çizgi film. bilir misin?
* bilirim. bi kaç kez izledim.
- o zaman onun babasınıda bilirsin.
* bilirim.
- he işte o sana ..
* lan noldu niye ağlıyon.
- sana nasıl söylesem,. o ibnenin yüzüne kavga ettik lan biz.
* nasıl yani?
- o baba karısına çok yardım ediyomuşta, önlük takıp bulaşık yıkıyomuşta, evi süpürüyomuşta, çocuklara bakıyormuşta, muşta muş amk.
* yengede senden bunları bekliyor yani.
- hee çocuklara yeterince ilgi göstermiyomuşum falan filan. bi kere bile çocuğun ayakkabasını bağladın mı? dedi.
* sen ne dedin?
- sen ne diyon zeynep dedim. çok sinirlendim. sikerim çizgi filmini dedim.
* o ne dedi.
- terbiyesiz dedi. senin gibi hödüğün biriyle evlendiğime nalet olsun dedi.
* sende siktir git ananın evine dedin.
- çözmüşün lan beni.
* kafanı sikeyim.
böyle uzun uzun muhabbet ettik ziya'yla, kadınların alıngan, narin ve duygusal olduğunu falan anlattım. başkasında gördüğü güzel şeyleri yaşamak istediklerinden falan bahsettim. bir kel için evliliği bitirmeye değer mi dedim. ve bunu ikna edip ayrıldık araziden. şu an barıştılar. ve dün gördüm ziya'yı. oğullarıyla beraber uçurtma uçuruyordu. 'selam' dedim. tebessüm etti. 'asla ama asla bulaşık yıkamam' demeyide ihmal etmedi. neşesi görülmeye değerdi. iyi ki varsın caillou...