mhp'nin başındaki yöneticilere hala saygı duyanlardan olmayan gruptur. o yöneticiler ki elalemin karısını sikip, hala doğruluktan ve dürüstlükten bahsedebiliyorlar. hala "bunlar ahlaka aykırı, özel hayatın gizliliği var." diyorlar. be hayvan herif, sen ki evli barklı adamsın, yanına yatırdığın kadın da evli barklı kadın, siz bu işi yaparken ahlak yok da, iş ortaya çıkınca mı ahlak var? ülkücü camiayı ve ülkücülüğü temsil eden insanlar böyle mi olmalıydı? ki bu kasetler ortaya çıkmasaydı bile, utanç kaynağıdır bunlar. bahçeli ise hâlâ akp'ye lafa atma peşinde. yıllardır adana gibi kuvvetli olduğun bir yerde 1.sıradan aday gösterdiğin adamın yediği bokları hala görmezden gelip de siyaset yapma peşinde olmak o insanlara hiç yakışmadı. ve hala diyebiliyor ki "benim bozkurtlarım öyledir, böyledir." senin bozkurtun olacaksam bozkurt değilim ben adamım. böyle bozkurtluk olmaz. türk örf, adet, geleneklerini hiçe sayarak, islami ritüelleri uygulamayı bırak ağzına bile almayarak ülkücülük olmaz. bahçeli'nin alparslan türkeş'in çizgisinden çok uzaklaştığını zaten biliyorduk da bu kadarını beklemiyordum ben. gerçek dava adamlarını dışlayıp onların üstünden geçinenleri kendinden sayarak o çizgide duramazdı zaten. dediğim gibi islam dinini milliyetçilik ile bütünleştirmeden o çizgide durması yine imkansızdı. alparslan türkeş gibi bir dava adamının, bir gönül adamının koltuğunda böylesine birinin oturması içime oturmuyor değil. kimse beni şimdi "sen de ülkücü müsün be" gibi şeylerle suçlamasın? dokuz ışık'ı okuyan anlar beni. selametle.
