Derdini, sürekli el kol hareketleri yaparak anlatmaya çalışan insandır. Vücut diliyle ilgili her şeyi bildiğini sanır. Hıncal Uluç gibi boynunda fular, sırtında kollarını omuzundan sarkıttığı kazak ve gözlükleriyle dolaşır.
Devrik cümleler kurar, siyaset bir numaralı sohbet konusudur.
Her daim yanında bulundurduğu bir kitap vardır, istisna durumlarda ise gazete.
Kurduğu cümleler hep soruyla başlar: "ne olacak bu memleketin hali?"
Hep mütevazı olmaya çalışır, gereğinden fazla kibardır.
Bu böyle sürer gider... Esasında süpersonik özellikler olan bu davranış biçimleri taklit olduğundan hemen anlaşılır, entellektüel olmayan ama öyle görünmeye çalışan insanın antipatikliğinden öteye gidemez. Böyle absürd, gülünesi bir durum doğurur.