öncelikle biradetbeyfendi'ye teşekkürü, borç bilirim. gerçekten de uludağ sözlük'ün, organize olabilmesi için kendini parçaladı deyim yerindeyse. sonra baştan alalım.
saat bir gibi taksim meydanı'ndaydım ve eylemin başlamasına yaklaşık bir saat vardı. iş yeri orada olan bir arkadaşımın yanına geçtim, birer çay içtik ve çay içtiğimiz esnada "sözlüklerden bağımsız iki genç eylemci" ile muhabbet edip, sonra da bu iki genç adam ile meydana yürüdük. saat, bir buçuk olmuş ve meydandaki tramvay durağının orada insanlar toplanmaya başlamışlardı. itü sözlük, ekşi sözlük, kötü sözlük ve inci sözlük pankartları çekti dikkatimi ve bütün taramalarıma karşın uludağ sözlük pankartı göremedim. işin kötüsü, eyleme katılacak olanlarla sağlıklı bir iletişim de kurmamıştım öncesinde. derken kalabalığın çevresinde turumu tamamladım ve kızılkayalar'ın, menzilinde konuşlanarak tekrar göz gezdirmeye başladım. o sırada elemanın birisi, elime "uludağ sözlük" yazan çıtalı kartonetten(evet, o şeyin bana göre adı buydu ya da bu olmalıydı) tutuşturdu. biraz konuştuk ve "ekşi sözlük yazarı" olduğunu öğrendim. "pankart yapılacağı" söylenmişti ve illa ki açılırdı da yapılmış bir pankart bana göre. yani mantıklı olanı buydu.
derken yarı mekanik bir ses ilişti kulağıma "uludağ sözlük buraya" şeklinde. hani şu filmlerde olduğu gibi "sese gittim". harbiden de olan buydu. akabinde saipsiz'i görmüş ve belki de epeydir görüşemediğimiz içindir mutlu hissetmiştim kendimi. sonra öğrendim ki megafondan bağıran sesin sahibi de biradetbeyfendi imiş. derken zall ve salca göründüler birara ve malum pankartı, yürüyüşe birkaç dakika kala yetiştirmişlerdi bereket. pankartı açtık ve pankart ile beraber birkaç yazar daha katıldı kafileye(10-15 kişi olduk). hemen yanımdaki zall'ın, "tayyip, elini internetten çek" sloganı karşısında "siyasete bulaşmayaydık" dediğini hatırlıyorum bütün samimiyetiyle, sonra zall'ı göremedik. salca'yı da en son pek kıymetli pankartı toplarken gördüm.
gene aynı şey takıldı aklıma ekşi sözlük ve itü sözlük, günler öncesinden yürüyüş başlığını sol frame'in tepesine çivilerken, uludağ sözlük neden yapmadı bunu? veya ekşi sözlük ve itü sözlük yetkilileri, buluşmayı organize ederken uludağ sözlükteki organizasyon hadisesi neden biradetbeyfendi(ismini çok zikrettim ama çok da çabaladı açıkçası) ve bir kaç yazarın, şahsi çabalarına bırakıldı.
her şey bir yana yerine göre kalabalığı şahlandıran, yerine göre ilgilerini çekip de yüzlerini güldürebilen küçük sloganlarımızla-ve sayısal anlamdaki noksanlığa, organizasyon eksikliklerine rağmen- epeyce eğlendiğimiz kanısındayım.
yürüyüşün sona ermesi ile salavatlayamadığım, uzun yolculuk yazarları ve yürüyüşün arasında ekipten kaybolan yazarlara da selam ederim buradan.