1930'lu yılların başlarına kadar asıl istanbul derbisi fenerbahçe ve altınordu arasında yaşanan çekişmedir. aynı altınordu bir müddet sonra kurucularının siyasi kimlikleri yüzünden kapanmak zorunda kalmış ve fenerbahçe'ye katılmıştır. galatasaray okul takımı kimliğiyle ve taksim stadı'nın yakınlığından bir miktar seyirci topladıysa da sahadaki başarısına rağmen tribünlerde devrin "büyük" takımları olan vefa ve süleymaniye'nin gölgesinde kalmıştı. 1960'lı yıllara gelene kadar kapalı tribünlerde "orta grup" liseli taraftarlar ve bir takım semt esnafından müteşekkildi. popüleritesi son 50 yılda oynamış hiçbir futbolcu ile karşılaştırılamayacak olan metin oktay galatasaray tribünlerine büyük doping oldu. "taçsız kral" ile coşan galatasaray takımı tribünlerde patlama yaşadı artık galatasaray lisesi takımı olmaktan çıkıp daha geniş kitlelere mâlolmaya başladı. bu dönemde anadolu yakasının takımı olan fenerbahçe ile profesyonel anlamda derbiler de bugünkü algıya yaklaşmaya başladı.
1970'li yıllarda gelen brian birch ile üst üste kazanılan şampiyonluklar anadolu'da da galatasaray'ı popüler kılmaya başladı. bu dönem galatasaray'ın tribün gücünü arttıran ikinci büyük sıçrama idi. o zamana dek tribün gerilimi ve istanbul'da maç günü yaşanan heyecen açısından beşiktaş ve fenerbahçe arasında yaşanan rekabet biraz daha öndeydi. ayrıca 1976-83 arası türkiye'nin en büyük maçları trabzonspor - fenerbahçe maçları oldu hep. uzun süren başarısızlık dönemi sonrası 1983 yılında prof. dr. ali uras'ın o zaman dek hayal bile edilemeyecek derwall hamlesiyle o transfer sezonunda piyasada bulunan bütün futbolcuları transfer etmesi ( gerçekten galatasaray o sene topa ayağı düzgün değmiş herkesi transfer etti) bunalımdaki kulübü ve tekrar sönükleşmeye başlamış tribünleri şaha kaldırdı. dönemin trabzonspor'u ve fenerbahçe için ise düşüş başlamıştı. 80'li yılların 6-7 senesi türkiye'nin en büyük derbisi galatasaray - beşiktaş maçları oldu.
galatasaray'ın fenerbahçe ile rekabetinin önemini perçinleyen ise 90'lı yıllardaki fenerbahçe'nin kriz dönemi olmuştur. başarısız geçen sezonlarda sezonu kurtaran maç olarak bakılan galatasaray maçları hem basının hem de yönetimlerin kasıtlı olarak tansiyonu yükseltmeleri nedeni ile en çok satan medya ürünü olmuştur. naklen yayın havuzunun oluşumu ve uefa kupası şampiyonluğunun sonrasında yaşananlar zaten herkesin malumu oraları yazmayı lüzumsuz buluyorum.