korkmak ile kurtulmak arasında gidip gelen bünyenin, karizmayı çizdirmemek adına uyguladığı taktiktir. *
aslında hesap fazla değilse hiç gerek yoktur böyle davranmaya, kerameti kaç paradır ki yani? hadi 40, bilemedin 50 olsun anasını satim. ha sen ödemişsin ha ben. koymaz fazla. ama düşünsene 100-150 gibi bir rakam ödeyeceğini. haliyle ucundan kaçar biraz. tabi zenginleri kastedmiyorum, normal gelir düzeyinde olan insanlar söz konusu.
hele bir de 2-3 kişi gidip, sırf mekan farklılığından dolayı bilmemkaç katı fiyat koymaları ayrı bir olay. yediklerimiz içtiklerimiz aynı, ama mekan güzel abi. he, bir de yediğimiz başka bir şey vardı değil mi? o da hesap sonrası ikramları herhalde. bas bakalım düğmesine açılacak mı?
toplaşılır arkadaşlarca, gidilir bir mekana, yenir içilir güzelce. kadınlar zaten karışmaz hesap işine. sevgilileri, eşleri ödeyecektir bildiğimiz üzere. kalkma vakti gelir:
- bırak sen usta ben veririm. (ulan fena kaçacak ama olsun)
+ olur mu öyle şey yahu, bu akşam bendensiniz.(nereden baksan 100 kağıt)
cimriliğiyle tanınan tip araya girer:
"ben ödeseydim?" der ve riske girmeden kenara çekilir.
- yok yok, bu sefer bende sıra.(dur bakalım kimde kalacak acaba)
+ senin kafan karışmış, aslında bende. (bundan sonra bırakacağım ulan, ödesin o zaman)
- tamam hadi tamam, ama bir dahaki sefere kesin bendensiniz unutmayın. (koyarlar, hehe)