etik doktor değildir. yirmilik dişimi çeken doktor hiç değildir.
Efenim, yarı gömük yirmiliğimi çektirmek üzere üniversite hastanesine gittim. Ameliyathane dedikleri bir yere aldılar. Ameliyathane dediysek korkmaya mahal yok. Ameliyat gibi bir durum yoktu ortada. Önce içeriye geçme aşamasında problem yaşadım. Ayağımı basıyorum galoşu giyiyorum olmadı bir daha diyorlar. ilk iki seferde anlayamadım. Meğer galoşu giyip ayağımı basacakmışım. Ben nereden bileyim hijyen konusunda bu kadar hassas olduklarını. doktorlar galoş bile giymeden giriyorlardı içeri.
Neyse girdik içeri yüzümü tentürdiyot gibi birşeyle sıvadılar arkama filmi astılar. Heyecanla dişimi çekecek doktor hanımı bekliyorum. içeriye gençten bir çocuk girdi. Bir de sevimli, bir de tatlı. Belli öğrenci. "Hangi dişiniz?" dedi. Filmi göstererek "sol." dedim. "sana göre hangi dişin onu söyle." dedi. Gösterdim dişi.
Tek konuşmamızda bu oldu ve lanet olsun ki suratım tentürdiyotla kaplıydı.Sonra doktorum geldi. Dişimi çektiler. iki gün sonra kampüste gördüm. Suratımda tentürdiyor olmayınca tanıyamadı tabii. Ben de selam vermedim. Bu da böyle bir hikayem işte.
