Fiyat-kalite ilişkisi müthiştir. 1,5 liraya profiterol, fırın sütlaç, tavuk göğsü, supangle; 1,75 liraya tel kadayıf, 2 liraya da karışık şerbetli tatlıları vardır. Aslında Osmanoğlu Tatlıları dediğimiz ürün Kahramanmaraş'ta Yaşar Dondurma yani Mado fabrikasında üretilen ve BiM'e bu adla verilen tatlılardır. Yaşar Dondurma'nın kurucusunun ismi Osman olduğu için şimdiki Yaşan Dondurma yani Mado sahipleri tatlılara dedelerinin adını vermeyi uygun görmüştür.
BiM'deki tüm tatlılar Osmanoğlu değildir. Sadece Kahramanmaraş hinterlandına giren iç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, orta ve doğu Karadeniz ve Akdeniz'in doğusuna Osmanoğlu tatlıları gider. Akdeniz'in batısı, Ege, Marmara, batı Karadeniz'eyse başta Özsüt'ün ürettiği tatlılar olmak üzere çeşitli markaların tatlısı gider. Çünkü buralar izmir-istanbul hinterlandıdarlar.
Osmanoğlu Tatlıları oldukça başarılı. En çok profiterolü beğeniyorum. BiM'deki tatlılar denilip de bunlar kötülenince şaşardım, sonradan nedenini öğrendim. izmir-istanbul menşeili tatlılar o kadar da leziz değilmiş. Nitekim izmir'de Özsüt'ün ürettiği tatlıyı tadınca Osmanoğlu'yla aradaki farkı hemen anladım. Ama Kahramanmaraş menşeili Osmanoğku Tatlıları'nın tadına doyum olmuyor. En azından Ankara'ya Osmanoğlu geldiğinden dolayı şanslı hissediyorum kendimi.
Bir not daha: Ankara'da uygulaması başlayan ve diğer kentlerde de yapıldığını zannettiğim üzere bu tatlılar yaz mevsimine yavaş yavaş girecek olmamız dolayısıyla Mayıs'ın 10'undan itibaren raflardan kalkıyor. Dönüşleriyse Ağustos başında, Ramazan ayıyla birlikte olacak. Aslında tatlıların raf ömrü uzun, fakat yazın satışlar düştüğünden bir muhafaza sorunu yaşanmak istenmiyormuş. Ramazan ayında tatlıların satışı çokça artacağından Ramazan'a kadar tatlı satışına ara verilme kararı alınmış. Ki bu kara üzerine artık BiM'lere 3 ay tatlı gelmeyecek, n,tekim yeni ürün gelmediğinden raflarda son tatlılar kalmış. Bu arada profiterol en erken biten olmuş, diğer tatlılardan biraz da olsa kalmış. Bundan da anlaşılıyor ki en çok giden tatlı protfiterol. Neyse, Ramazan'a kadar bekleyeceğiz artık. *