herkesin kendinde bir parça olduğunu iddia ettiği ruh halidir. Bundan farklı olarak "deliyimdir" diyerek de anlatılır.
sanki hayatında bir defa bungee jumping yapmıştır, bir defa dağa tırmanmıştır. en fazla kırmızı ışıkta geçmiştir ki bu da çılgınlık değil salaklıktır ancak.
geçen ersin karabulut'un kitabını okuyorum. birincisi tabi daha ikincisi kısmet olmadı. işte bu ilkokul,ortaokul zamanında servisin arkasından gelen araca çıplak kadın resimleri gösterme olayından bahsediyordu. geçmişinde bunu yapıp "ohoo ben ilkokuldayken de böyleydim" muhabbeti boşadır. çılgın değilsin ki..ben bile yaptım bunu.
durakta kendi kendine şarkı söylemek, sosyal ilişkileri güçlü olup her fırsatta gezip tozmak, hoşlandığın kişiye kadın/erkek olsun çekinmeden, kızarıp bozarmadan yaklaşabilmek "çok çılgınsın" sıfatına yeter de artar bile. toplum hazır değil çünkü.
durakta ne yapılması normaldir? hava soğuksa ayakta sıcaksa oturarak (o da yer varsa) iş görüşmesine girecek stresli yüz ifadesi kıvamında otobüsün geleceği yöne doğru bakmaktır. illa sosyal olacağım diyorsan beklediğin otobüsün geçip geçmediğini sorarsın.
öyle şarkı söylemek filan yok. hele ki sadece dudaklarını kıpırdatmıyor hafif de eşlik ediyorsan sen tam bir çılgınsın...
çılgın gibi sevmek dillere pelesenk olmuştur bir de. ne yaptın çılgınca. *
sevdim ulan.
hayatım boyunca hep "çılgın" olarak adlandırılmış biri olarak fena halde dertliyim. hem de değilim.
dertliyim çünkü karizma yerlerde. ortaokul lise zamanı bile sınıfa girerdim daha ilk laf "ahah geldi çılgın" yahu normal bir insanım arada yüksek volümlü gülüyorum o kadar. gerçi hep gülüyordum ya. hep değil o kadar. yani öyle deyince de manyak gibi oldum.
hep özendim böyle sabah gireyim sınıfa, yerime geçeyim oturayım. hafifçe selam çakayım ortama. yok..illa her girişte nihaytt diye ilk sıradakilere bir kalp krizi geçirtmek lazım.
çılgın olarak anılmanın güzel yanı ise, "eğlenebilmektir". evet çok eğlendim. her türlü şebekliği yaptım, korkunç derece sosyal olduğum bir üniversite hayatı yaşadım. kankadan geçilmiyordu. hatta bir keresinde kantinde adım atacak yer yok tuttum kızları bir masaya götürdüm. kalkın yemek yenecek burada diye.. bir ihtimam..bir özen "deli bu" diye kimse ses de çıkaramadı.
kızlara asıldılar o ayrı.
böyle işte. sakin sessiz yazıyorum diye aldanmayın. biraz da mahsus öyle yapıyorum. kendimi kaptırıp coşmayayım diye aslında "çok çılgınımdır"
böyle işte. tanım örnekler filan.
amma çok yazmışım. niye yazdım bilmiyorum. kalsın bu böyle.