her gün okunan andın kimseye milli şuur kazandırdığı falan yoktur. bir kere çocuklar ne için okuduklarını bilmeden okuyorlar. and içtiklerinin bile farkında değiller ya hu. işin daha da acınası kısmı okulun idari yöneticilerinin de bu anda zerre kadar önem vermemesidir. idarecilerin andımız okunmadan önceki tek tavrı ortamdaki sessizliği sağlamaktır. sessizliği sağlama yöntemleri ise sabahın köründe kalkmış, daha kendine bile gelememiş öğrencinin kulağının dibinde bağırmaktır tabiri caizse böğürmektir. daha kendine bile gelememiş olan öğrencinin sadece ağzından ezbere dökülür bu sözcükler ve hakkında zerre kadar düşünülmez. hakkında zerre kadar fikir yürütülemeyen bir şeyin ise öğrenciye milli şuur kazandırdığını düşünmek şuursuzluk olsa gerek.
şimdi bir lise öğrencisiyim fakat 8 sene kadar okuduğum andı tek bir sefere özgü olsa bile tam anlamıyla hissedemedim, bilemedim ne demek olduğunu. çünkü daha çok küçüktüm bunun ezberlemem gerektiği söylendiğinde, hiçbir şeyin farkında değildim. milli şuur ne demekti acaba 7 yaşındaki bir çocuk için? hiç bunu düşündüler mi bilemiyorum. ya da bir öğretmen de gelip bana bu andın amacını, ezbere her gün okumak zorunda olduğum şiirin aslında bir and içmek olduğunu ve and içmek demenin gerçekten çok kutsal bir şey olduğunu anlatmaya çalıştı mı ben hiç hatırlamıyorum.
velhasıl bu konuda değinilecek çok fazla şey var lakin son olarak da bu uzun entrymin son cümlesi olarak şunları yazayım da içimde kalmasın: ben bir lise öğrencisi olarak bunun yanlış bir zihniyet olduğunu düşünebiliyorsam eğer ki benden yaşça çok büyükler ve benim belki de hiçbir zaman erişemeyeceğim makama sahip olan kişilerin bunu çok daha önce düşünmesi gerekir. düşünmek yetmez elbet, eyleme geçmek gerekir.