gün doğumunun ilk ışıklarıyla meğer sanaymış yolculuğum.. içimde birşeyler kopuyor yine, boğazım düğümleniyor. gitmeliyim: başka bir şehre, başka sokaklara, şirin bir sahil kasabasına, başka umutlara.. herşeyi, herkesi geride bırakıp gitmeliyim. giderken yaşadığım şehri, sevdiğim adamı, acılarımı, anılarımı, güvende olma duygumu hatta kendimi de bırakmalıyım. beklemeli bir arayışla eğreti yaşanmazki bu aptal şehirde...
görünüşün ne denli mutlu olsada içine oturmuşsa acının, hüznün kara yüzü ve bir yanlış varsa ortada ne derece büyük olduğunu önemsemiyorsan yaptığın yanlışın işte kaçış zamanı gelmiş demektir..
düşünmek için çok vaktin yok. haydi topla bavulunu!