susam sokağından öğrendiği "uzaydan bir cisim yaklaşıyor hadi köşelerini sayalım" düsturu ile uzaydan gelebilecek cisimlerde kaçmak yrine oturup köşelerini saymaya çalışan nesildir.
uzaydan gelen cismin köşeli değilde elips yada daire biçiminde bir ufo olduğunu farkedip bütün bildiklerinin temellerinin alt üst olacağı nesildir.
yine susam sokağında ki çocuklara özenen , o sokakdaki bakkal amcayı manav teyzeyi görüp, kendi mahallesinde esnaftan nefret eden nesildir.
ortak yaşamı voltrandan " ben bacaklarını oluşturucam.. ben kollarını" şeklindeki naralarla öğrenip, en sonunda " bende başı oluşturucaaam" şeklindeki gözlüklü çocuktan da baş olanın nasıl havalı olduğu, -ortak yaşamı bi geçelim- önemli olanın baş olmak olduğunu anlayan nesildir..
izlediği clemainten deki alevli yaratık yüzünden mutfak tüpü dahil her türlü alevden korkan nesildir. hafızasına kazınan o korku anlarını, çizgifilmin başındaki o acayip müzik ile el ele dolaşan fransız çocuklarını gece kabuslarına taşıyan nesildir.
cinsel eğitiminin temel sorunlarını şirinler izlerken oluşturan " bi şirine onca şirin var nasıldır bu, niye kimse kimseye aşık değil napıyolar bunlar " diye içten içten soru soran nesildir.
dünyanın yuvarlak olduğunu fen bilgisinden değil de, tusubasanın oynadığı bitmek tükenmek bilmeyen futbol maçlarında kalenin ufuktan görünmesi ile öğrenen nesildir.