tüm dünya efsaneleri, bilinen uygarlıklar ve Taş Devirlerinden daha önce yer alan ve iki uygarlık arasında geçiş dönemi oluşturan bir devirde, Atlantis adında bir kıtanın varlığından söz ederler.
günümüzden yüzbinlerce yıl önce meydana gelen bir dizi korkunç afet sonucunda, gezegenimizin çehresinde ve ekliptik düzlemine göre eğik olan ekseninde büyük değişiklikler meydana gelir.
Büyük Atlantis, Hinduların Ruta ve Daitya dedikleri iki kıtaya bölünür ve dünyanın eksenindeki değişiklik nedeniyle And sıradağları, Amerika ve bugün tanımladığımız şekliyle Avrupa nın bir kısmı oluşur.
insanlık hemen hemen tamamen yok olur. insanlıktan geriye kalanlarsa taş devrini yaşayan barbarlar olarak ortaya çıkarlar.
uzun bir süre sonra ve günümüzden yaklaşık yedi yüz asır önce, Atlantis in son kalıntısı, Platon un tarif ettiği Poseidonis adası ortaya çıkar.
Filozof, Atlantis in Son Prensi Ankor adlı eserinde de bu konuya değinir.
Atlantis in başına açtığı bu felaket sonrasında kurtulanların bir kısmının Güney Amerika ve dünyanın çeşitli bölgelerine göç ederek oradaki halklara medeniyetlerini taşıdıklarına dair de görüşler mevcuttur.
atlantis, antik mısır, hint, çin ve inka uygarlıklarının ortaya çıkmasını sağlayarak yokolmadan önce mirasını insanlığa teslim etmiş olabilir.
insanlığın taş devrinden süpernova hızı ile çıkması da bu varsayımla biraz olsun mantık kazanır.
