bu günlerde hüzünlere sobeleniyorum bir bir...
oynadığım bütün oyunlarda eteklerimden yakalanıyorum tam da kazandım derken!
çocukluğumdan bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum..
hani o zamanlar oyunları kaybetmek yıkmazdı böyle , hani sular temizlemeye yeterdi çamurlu ellerimi ve gün batarken dönerdim hep eve...
karanlığa kalmazdı ağlamaklı yalnızlığım...
sizinde oluyormu hiç tamda hayatın en sağlam dalına tutundum derken uçurum aşağı yuvarlandığınız...
ben galiba çabuk kaptırıyorum kendimi sevinçlerin yumuşak kucağına...
çok geçmiyorum düşüyorum kimsesizlik betonuna ..
sertçe...!
başım ellerimde düşünüyorum bu günlerde..
insanlar geçiyor sağımdan solumdan , hayatlar yaşanıyor baş ucumda, hayatlar bitiyor az ötemde...
duyuyorum içimden geçen azgın ırmakları yağmur sonrası gibi...
nasılda bulanık akıyorlar.hangi denizime dökülse öfkeyle dövüyor damlalarımı ırmaklarım...
karmakarışık bir dünyanın içinde daha da karışık bir içim var.durgun iki gözün derinliklerinde ağlayan bir şehir var...!
tamda susmam gereken yerdeyim aslında.bir camekan gibi son nefesimi cümlelere kaptırıyorum...
anlatamıyorum ...
çok iyi biliyorum anlatamıyorum kafamın içinde ki depremleri..
bütün duvarlarına çarpıyor okuyanın bu kelimeler..
duvar başlarında kırık dökük anlamlar..
nereye toplasan bir yığın toprak eder zaten benim manalarım...
içinde yalnızlığım gümülü...
rüzgar estikce cesedi çıkar gün yüzüne...
küçücüktüm ,
ufacıktım,
bir dilenci kraldım
çok yürüdüm, çok acıktım
kalbim sızlar, yüzüm gizler
bir tren camından dünyayı gördüm,
haline üzüldüm
sus konuşma
sözler kimin umurunda
son bir öpücük
yeter açık yaralarıma
belki sen
umutsuzluktan sessizsen
zaten her zaman kaybettik senle ben
hayat bir yarış dersin hep bir meydan savaşı
bir kavga, sakın yara alma
sen bir kağıt gemisin gazeteden
kıvrımların açılırken yorulmaz mısın
hergün ölmekte ......