iç politikada dönemsel şartlardan bîhaber andavalların, o'nun döneminde 2 yıl boyunca alınan varlık vergisini dillerine doladıkları başbakan.
bir kere bu vergi sermayeyi millîleştirmek amacıyla çıkartılmıştır. ülkedeki tüm parayı iki gün öncesine kadar savaşılan kimselerin ellerinde bulunmasının ne kadar sakıncalı ve riskli olduğunu anlamanızı beklemiyorum ya, neyse.
aynı dönemde demokratik/sosyalist ülkelerde ne oluyordu? bunu hiç düşündünüz mü? düşünmediniz. düşünseniz böyle atıp tutmazsınız.
abd - zenciler 1955'e kadar insan yerine konmuyorlardı. beyazların kullandıkları araçlara, bulundukları aşevi ve meyhanelere alınmıyorlardı. iskandinavya - laponlar zorla kısırlaştırılıyorlardı. birleşik krallık - dünyanın büyük bölümünü elinde bulunduruyor, buralarda terör estiriyordu. sscb - özellikle kırım'dakiler olmak üzere türklersibirya'ya sürülüyor; soykırıma uğratılıyorlardı. aynı şey daha küçük ölçeklerde diğer soylara da uygulanmıştır. stalin döneminde sscb'de 20 milyonun üzerinde insanın, geneli aç bırakılarak, öldürüldüğü söylenmektedir. fransa - sırf 1830-1962 arasında cezayir'de yaptıkları yeter.
sözün özü: bok atacağınıza tarih okuyun da şükrü saraçoğlu'nun dönemdaşlarına göre ne kadar insancıl biri olduğunu öğrenin. sırf türklük bilinci olduğu için önemli birine de saldırmayı kesin.