insanoğlunun var olduğundan bu yana doğa karşısında kendi güçsüzlüğünü, çaresizliğini ve zavallılığını anlayarak adeta kendi varlık manasını ve sorumluluğunu yine kendi yarattığı mutlak güce indirgemek istemesi sonucu oluşan ihtiyaçtır. yalnızca bu da değil, her şeyin üstündeki mutlak otorite olan bir şeyin var olması ve insanın da buna inanması onu maneviyat olarak rahatlattığı gibi huzur ve umut anlamında da artı değer kazandırır.