devrimden sonra

entry130 galeri video1
    64.
  1. Fragmanlardan anlaşıldığı kadarıyla Özel sermayenin kanallarında, en aşağılık, topluma hiçbir şey vermeyen tam tersi götüren dizilerde en ufak sanatçı prensibi olmadan oynayan para kazanan oyuncuların (mesele para kazanmaları değil kapitalist sistem içerisinde mesele prensipsiz bir şekilde para kazanmaları) devrimcilik oynadığı film olacaktır. Film AKP hükümetinin kapitalizmle milleti sömürdüğü ülkede birşeyleri hatırlatması açısından güzel olsa da fazla mülk sahibi herkesi kötü göstermesiyle çağın gerisinde kalan garip bir düşünceden ortaya çıktığı da meydandadır. Ev sahibi kapıya geliyor böyle pis mi pis adam, evde oturan da devrim oldu bu ev benim diyor. He koçum he her ev sahibi zaten pis para babası herifler. Benim yıllar yılı çalışıp kazandığım ikinci evim yüzünden kötü olacağım he? bir de onu elimden alacaksın he? Kiracımın kirada oturmasının nedeni, onun yeterince maaşa sahip olamamasının veya tüketim alışkanlıklarının para biriktirmeye elvermemesinin nedeni benim sanki de benim kaç yıllık emeğime el koyuyorsun lan? insanları ev sahibi yapmaya böyle dallama geçiş mi olur?. Bu açıdan temelsiz bir çağın dışında kalmış solcu fantezisinden öteye gitmeyen bir film olarak ortaya çıkmıştır. Kanımca bu filmi çekenin de evini, arabasını elinden alsalar gamulaşturuyok ulan deseler gerçek hayatta, vereceği tepkiyle çakma solculuğu da bu kişinin ortaya çıkmış olur. iki gram da olsa çağa uygun bir düşünce üretip Çağa uygun nasıl bir devrim olur sorusuna yanıt verselerdi de işe yarar birşey olsaydı.

    2. evimi elimden alacaklarmış tey tey tey, ha bir de şuan oturduğum ev 300 m2ye yakın bir ev onu da ikiye bölersiniz ne ikisi 3 e bölün hatta 4 e onu da kamulaştırırsınız, sonradan da yıllar yılı kapitalist düzenin sömürdüğü benden daha kötü durumdakileri iyiye getirmek için benim kaç yıllık emeğimi sömürürsünüz, çalarsınız he? sizin anlayışınızı sikeyim.

    ek: şuan ben de kiradayım evim mevim de yok lakin götünü kaba tabirle siktire siktire ev sahibi olanları, yatırım aracı olarak görüp ev sahibi olanların ırzına geçmeyi Eşitlik ilkesi adı altında göstermek ve fakir edebiyatı yapıp esasında aynı lakin sözde sınıflar oluşturup bölücülük yapmak sığlığın daniskasıdır. Ha bir de oturduğum ev için kimse senin olsun bu ev demeye gelmesin, ben burada oturuyorsam Etilerde oturanlar nasıl belirlenecek? Darbeci partinin yüksek mevkilileri oturacak olmasın? bürokratlar ülkedeki artı değerin büyük kısmını sömürüp, avantalarını alan gizli polisler bu üç kağıtlara baş kaldıranları öldürüp, küçük kısmıyla da hepinizi eşit yaptık ancak bu kadarı yetti denecek olmasın? Macar halkı mal mıydı da 1956da baş kaldırdı?
    1 ...