insanın hayatı mı anlamsız, yoksa banamı öyle geliyor? anlamadım, eger bir anlam varsa benim hayatımın anlamı nerde? anlayamadım. belki de var ama sessiz sakin kendi köşesinde benden saklanıyor. birgün onu buldugğumda çok geç olma ihtimalini bile bile bir saklanış bu birgün onu bulucam ve ''sobe'' diğcem. yo yo hayır! haykırıcam ve hesap sorucam tıpkı annesinden yıllardır uzak kalan bır yavru gibi hem sarılıp hem isyan edicem; yüreğimi acıttığı için yürağimi büktüğü için... neden neden benım hayatımın anlamı benden bu kadar uzak? bir anlam veremiyorum, vermeye calıştığım anlamlar yaşadıklarımla neden bu denli ters; neden bu kadar sapa? ben mi yanlış yoldayım; yoksa o hep yanlış gıden bır yolada mı?
kendimi labirent içinde peynirini arayan bır fare gibi hissediyorum. birileri tepemde acaba bu peyniri bulabılcek mı; acaba bu kadar zeki mı? diyerek deney yapıyorlar yo yo! ben bunu hak etmiyorum verin peynirimi bana ugraştırmayın beni artık. ne sabrım ,ne arayış için mecalim kaldı.
bayramda elinde balonları olan çocuklar gıbı sevinçliyken etrafa neşe saçarken balonum neden elimden kaçıyor?baloncu amca neden bolonumu sağlam bağlamadın; neden balonumu elimden kaçırmama izin verdin? senden tekrar balon almam için mi? yo yo! hayır senden ikinci bir balon almicam onu kaçırmicam balonum sende kalsın ben diğer çocukları izleyerekte mutlu olurum.
baba bana bir bebek almıştın ya: hani renkli saçlı pembe gözlü...ben o bebeği hiç beğenmemiştim ama sırf sen istediğin için oynadım onunla. ben ince belli, uzun saçlı, uzun bacaklı bebekten istedim, ama almadın. ben artık büyümüştüm oyuncak yaşım geçmıştı. ''neden?'' diye sorduğum da: '' sen artık büyüdün kocaman kız oldun, hayatla ugraş.'' dedin.'' hayatta bazen istediklerine kavuşamıcaksın veya elinden birşeylerini çalacaklar.'' demiştin. o günü hatırlarmısın? yere çöküp nasılda ağlamıştım ''bebek al bana'' diye. çünkü ne demek istediğini anlamamıştım. gene ağlıyorum baba başım ellerimin arasında çocukluğumdaki gibi haykıra haykıra degil usul usul ağlıyorum. elimden oyucaklarım alındı baba, boloncu amcalar hala balonumu sımsıkı bağlamıyorlar. balonlarımı kaçırıyorum baba. yardım et bana baba! gene balonlarımı, bebeklerimi sen al. baba bırakma beni burada seni çok seviyorum baba bana kattıkların için zamanında anlayamadığım yavaş yavaş jetonlarımın düştüğü şu anda bır sen varsın bana benden daha yakın ama göremiyorum senı. nerdesın! senıdemi aldılar yureğimden? gitme baba! ''kal'' ben sensiz ne yaparım? ''kal'' baba nolur kal; bırakma beni buralarda. ya ''kal'' gitme ya benide götur. rüzgar iç çekiyor yaprakların arkasında baba... *
